Gelin hep birlikte "gazetecilik kimliklere indirgenerek cezalandırılamaz" diyelim, "çıplak arama" işkencesine karşı çıkalım
Diğer
03 Mayıs 2024
Ülkede birçok şey değişiyor, hissediyoruz.
Her şeyden önce gündemin artık tek bir sahibi, belirleyicisi yok. 21 yıllık bir süreden sonra hepimiz yeniden Meclis TV izler, Ankara'yı yakından takip eder olduk.
Zamanla yılgınlığımız, bıkkınlığımız, vazgeçmişliğimiz yerini o eski tanıdık mücadeleci ruhlarımıza bırakacak gibi görünüyor.
Evet esen meltemden razıyız.
Ama hiç değişmeyen bazı şeyler var…
Genelde de gazeteciler üzerinden yaşanıyor bu karanlıkların tekrarı.
1 Mayıs'ta, onlarca kameranın önünde alanda gördüğü gazeteciler için yüksek sesle "Basını süpürün" emrini verenler, verebilenler, bunca şiddetli nefret besledikleri gazetecileri bir sorgu odasına veya nezarethaneye götürdüğünde nasıl davranır diye düşünmeden geçmemek azım.
Gerçi çok iyi biliyoruz maalesef ama her fırsatta bildiklerimizi tekrar etmekte fayda görüyorum. Zira bunca görünürlüğe rağmen, en temel insan hakları düzeyine dahi çıkamayan iptidai bir durumdayız.
Gazetecilere nasıl davranıldığını çok geriye gitmeden hemen bir örnekle "taçlandıralım" isterim. 23 Nisan'da bir grup Kürt gazetecinin evine baskın yapıldı, gözaltılar vardı.
Konu her zamanki gibi yazılan yazılar, haberleştirilen konular, ısrar edilen "ihlal" haberleri…
Evet muhakkak başına "Kürt gazeteci" tanımını koyarak "acabalar" yaratılmak isteniyordur, isteniyor.
Ama artık bu işin Kürdü, Türkü yok, bunu da bizden iyi bilen yok!
Neyse uzattım yine, 23 Nisan günü gözaltına alınan Esra Solin Dal, tutuklama kararının ardından cezaevine sevk edildi.
Orada da bir kadına, bir kadın gazeteciye yönelik kullanılabilecek en yaygın işkence metodlarından biri olarak "çıplak arama"ya maruz bırakıldı.
"Çıplak arama nedir" diye çok soruluyor; son dönemde, Amerikan cezaevlerinden bildiğimiz o çok tartışmalı çıplak arama uygulamaları Türkiye'de de aynı şekilde uygulanıyor, diyebilirim.
Detay verip, bu işkence metodunu ete kemiğe büründürmek, mağdur ettikleri kişiler üzerinde inşa etmeye çalıştıkları duygunun tekrar yaratılmasına da yardımcı olmak olacaktır.
O yüzden detaylara girmek istemiyorum.
Ama şüphesiz ki uygulanan "şey"i işkence........
© T24
visit website