menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Türkiyeli kavramı üzerine iki not

13 1
27.03.2024

Diğer

27 Mart 2024

"Türk" ve "Türkiyeli" kavram çifti, zaman zaman gündeme gelen bir konudur. Özellikle Kürt meselesi bağlamında yapılan tartışmalarda kimi Kürtler, kendilerinin "Türk" olmadıklarını, bu nedenle böyle adlandırılmamaları gerektiğini ileri sürerler. Bu görüştekiler, etnik ima içermeyen bir üst kavramın çözüm olabileceğinden dem vurur, bu bakımdan "Türkiyeli" sözcüğünün (kimileri Türkiye sözcüğünde de etnik ifade bulunduğu için itirazda bulunsa bile) bir çözüm olabileceğini ileri sürer.

Buna karşı çıkanlar, Türk sözcüğünün Anayasa'daki kullanımının etnik bir göndermeyi değil, "vatandaşlık itibarıyla Türk" dendiği için etnik kökenleri dışlayan bir nitelik taşıdığını ileri sürer. Bu bakımdan; bir defa bu sıfattan vazgeçilirse her etnik grubu tek tek saymanın ve böyle olduğunda da bir ulus-devlet olarak bir arada durup yaşamanın olanaksızlığına dikkat çekerler.

Bu tartışma, özellikle "açılım süreci" zamanlarında pek muteberdi. Fakat o açılım bitti, bu tartışma da atıl hâle geldi. Üstelik, kendini Atatürkçü sayan (kimilerine göre "gardırop Atatürkçüsü") bazı popüler medya figürleri, "Türkiyeli" sözcüğünün yeni ve uydurma olduğunu ilan edince, pek çokları bu tartışmayı gömdü, üzerine kireç döktü. Böyle kavramları zikredeni vatan haini ilan etmek pek kolaylaştı.

Bu kısa yazıda bu pek hassas tartışmaya girmeye hiç mi hiç niyetim yok. Zaten bu meseleye bağlamsal yaklaşma taraftarıyım. Bağlama girmeden kategorik yanıtları anlamsız sayıyorum. Fakat Türkiyeli sözcüğünün yeni ve uydurma olduğuna dönük, hatta sosyal medyaya bakılacak olursa PKK tarafından tedavüle sokulduğuna dair kimi yanlış savlara dair iki not düşmekten kendimi alıkoyamıyorum.

Türkiye'nin kurucu figürlerine dair çalışmalar son yıllarda artsa da bu konudaki açık hâlâ büyük.

Biz anayasa hukukçusu olduğumuz için bu disiplinle ilgilenen isimlere daha bir dikkat kesildik.

Hattâ o dönemki kimi doktora tezlerinin yeterince bilinmediğini fark ettik. Örnek olsun: Tunalı Hilmi Bey'in Türkiye Halkı İçin Bir Egemenlik Projesi doktora tezi, Dersim Mebusu Feridun Fikri (Düşünsel) Bey'in Türkiye'de Anayasa Hareketi ve Ankara'nın Teşkilat-ı Esasiye Kanunu doktora tezi, anılan dönemler için hayli önem taşıyor (Fransa'da ve Fransızca yayımlanan bu metinlerin çevirisi başladı, umuyorum ki çok gecikmeden yayımlayacağız).

Bunlardan Tunalı Hilmi Bey'in tezi, konumuz açısından hayli ilginç.

Tunalı Hilmi Bey, sunduğu Anayasa taslağında (md. 17) bir Osmanlı tanımı öneriyor ve bunu Türkiyeli sözcüğü ile yapıyor:

"Her Türkiyeli Osmanlı'dır."

Bunun Fransızcası şöyle yazılmış: Chaque Turquiali est Osmanli.

Altını çiziyorum, yıl 1902.

Salt bu dahi sözcüğün bir asırdan önce kullanıldığını........

© T24


Get it on Google Play