Nedir şu “Yerel Özerklik” dedikleri? | Avrupa Yerel Yönetimler özerklik şartı
Diğer
22 Nisan 2024
Türkiye’de “yerel yönetim” dendiğinde pek çok kişi aşağı yukarı benzer şeyleri anlıyor ama “özerklik” dendiğinde bundan anlaşılanlar başka başka...
Gerçekte bu iki kavram birbirileriyle çok ilişkili. Öyle ki bu iki kavramın kesiştiği, “yerel yönetim” ile “özerk yönetim”i birleştiren Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı isimli bir belge bile var. Türkiye’nin de kurucuları arasında yer aldığı ve Avrupa Konseyi’nin 1988’de ürettiği bu belge, Türkiye tarafından da 1992’de onandı. Bugün tüm Avrupa Konseyi’nin (Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan gibi doğu komşularımız da dahildir) tüm üyeleri bu metni imzalamış bulunuyor.
Bu denli yaygın kabulden ötürü artık yerel yönetim ve özerk yönetimin birleşik iki kavram olduğunu söylemekte abeslik yok. Özerk yerel yönetim ne anlama geliyor, bu Şart’ın hemen 3’üncü maddesinde şöyle tanımlanmış:
“Özerk yerel yönetim kavramı yerel makamların, kanunlarla belirlenen sınırlar çerçevesinde, kamu işlerinin önemli bir bölümünü kendi sorumlulukları altında ve yerel nüfusun çıkarları doğrultusunda düzenleme ve yönetme hakkı ve imkânı anlamını taşır.
Bu hak, doğrudan, eşit ve genel oya dayanan gizli seçim sistemine göre serbestçe seçilmiş üyelerden oluşan ve kendilerine karşı sorumlu yürütme organlarına sahip olabilen meclisler veya kurul toplantıları tarafından kullanılacaktır. Bu hüküm, mevzuatın olanak verdiği durumlarda, vatandaşlardan oluşan meclislere, referandumlara veya vatandaşların doğrudan katılımına olanak veren öteki yöntemlere başvurulabilmesini hiçbir şekilde etkilemeyecektir.”
Tanım iki şeye dikkat çekiyor:
(1) “Kamu işlerinin önemli bir bölümü” yerel makamlarda olacak.
(2) Bu yerel makamların organizasyonunda asgari standart eşiği, idari işlerin yürütülmesinde kendisine sorumlu olunan bir yerel meclis olacak. Yani bir bakıma yerel düzeyde parlamentarizme yakın bir sistemin işlemesi bekleniyor. Daha ileri düzeyde bir katılımcılık sağlanırsa amenna…. Fakat dediğim gibi bu sadece asgari eşik…
Bu yerel yönetim özerkliği, bölgesel devlet veya federal devlet yapılarıyla sağlanabilir. Dolayısıyla şu hususu özellikle vurgulamak gerekir: Söz konusu şart, üniter devletten vazgeçmeyi gerektirmiyor. Zaten bu Şart’a taraf olan devletlerin çoğunluğu üniter devlet biçimine sahip.
Buna ek olarak şunu da vurgulamak gerekiyor: Şart’a dönük çekincelerin kaldırılması, Kürt sorununu vb. meseleleri tek başına çözmeye matuf değil. Bunu, bir zamanlar hükûmetin Abdullah Öcalan ile görüşmeye başladığı açılım süreci günlerinde bu kişinin, söz konusu çekincelerin kaldırılmasına büyük önem atfetmiş olmasından ötürü söylüyorum.
Şart üniter devlet yapısından çıkmayı gerektirmiyor ama yerel yönetimlere bazı yetkilerin ve güvencelerin tanınması gerektiğini söylüyor. Fikir vermesi için bir solukta en dikkat çekenleri sayayım:
Yukarıda Avrupa Konseyi devletlerin hepsinin bu metni imzaladığını söylemiştim. Ama bu her devletin metnin tamamını aynen benimsediği anlamına gelmiyor. Taraf devletlerin kendince şerhleri, çekinceleri var. Mesela Türkiye açısından yerel yönetimler için öngörülen “danışılma”, “iç örgütlenmesine kendi karar verme”, “yerel yöneticilerin göreviyle bağdaşmayan işlerin kanunla belirlenmesi”, “birliklere katılma ve yabancı yerel yönetimlerle iş birliği yapma”, “yargı yollarına başvurma” hak ve yetkileri ile pek çok mali özerklik hükmüne dönük çekinceler bildirilmiş, yani bunlar kabul edilmemiştir.
İlginçtir Türkiye çekince koymasına rağmen bu hükümlerin bazılarının gereklerini yerine getirmekte, çekince koymadığı diğer bazılarının ise gereğini yerine getirmeyebilmektedir. Bu, ülkemize özgü geleneksel çelişkimizdir. Şaşırmıyoruz.
Örneğin Türkiye, yerel yöneticilerin göreviyle bağdaşmayan işlerin kanunla düzenlenmesi gerekliliğine çekince koymuştur. Buna karşılık örneğin Belediye Kanunu bir belediye başkanının görevinin devamı süresince siyasî partilerin yönetim ve denetim organlarında görev alamayacağını ve profesyonel spor kulüplerinin başkanlığını veya yöneticiliğini yapamayacağını düzenlemiştir. Mevzuatta milletvekili veya diğer kamu görevi yapmalarına dönük yasaklar da kanunla düzenlenmiştir.
Yine örneğin yerel yönetimlerin örgütlenme ve iş birliği yetkilerine dönük çekinceye rağmen Anayasa “Mahalli idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile, kendi aralarında Cumhurbaşkanının izni ile birlik kurmaları”na (md. 127/son) olanak tanıyor. Keza kanun,........
© T24
visit website