Burdur'daki taciz skandalında ikinci perde: Tacizi tespit eden müdür vekili görevden alındı!
Diğer
20 Nisan 2024
Burdur'nde patlak veren "nitelikli cinsel taciz" olayının adli bölümünü dünkü Büyüteç'te gündeme getirdim.
Bugünkü devam yazısında, sürecin bu kez idari boyutunda yaşananları aktaracağım.
Önce kısa bir hatırlatma; yaklaşık bir yıl önce Isparta'daki görevinden Burdur Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İl Müdür Vekili olarak atanan Mukaddes Kılınç, göreve başladıktan bir süre sonra yönetimdeki kamu kurumunda "bir şeylerin ters gittiğini" tespit etti.
Kılınç, sekiz ay kadar önce kadın müdür yardımcısı G.F. ile sosyolog H.Ö.'nün, müdürlüğe staj için gelen üniversite öğrencileriyle mesleki etik, görev ve sorumlulukları dışında davranışlarda bulundukları iddiasıyla Ankara'daki bakanlık merkezini ve Burdur Valiliği'ni uyardı.
İşin dramatik bir tarafı daha var ki tam içler acısı. Kılınç'ın çocuğu eğitim aldığı okulda günümüzde sıkça duyduğumuz "akran zorbalığı / cinsel tacizi"ne hedef oldu. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür vekili olması bir yana "anne" sıfatıyla Burdur Valiliği üzerinden yaptığı girişimler sonuçsuz kaldı.
Bir yandan çocuğunun akran zorbalığına hedef olması, diğer yandan da kendi yönetimindeki kurumda yaşananları tespit edip resmi bildirimlerde bulunmasına karşın söz konusu iki personelin göreve devam etmesinin yarattığı huzursuzluk nedeniyle Kılınç, geçen Mart'ta izine ayrıldı.
Tabii, Burdur gibi görece küçük bir kentte görev yapan Kılınç'ın, yaşananların "siyasi karşılığı"yla yüzleştiğini söylememe sanırım gerek yok!
Kılınç izindeyken dünkü Büyüteç'in konusu taciz olayının yaşanması bardağı taşıran son damla oldu.
Kurumdaki sosyolog H.Ö.'nün tacizine uğrayan stajyer üniversite öğrencisi A.A.B.'nin kendisine gönderdiği mesajla gelişmelerden haberdar olan Kılınç, izinli olmasına rağmen gece geç saatlerde il müdürlüğüne giderek olanı biteni tutanakla tespit etti.
Ve bundan sonra olayların boyutu başka bir şekle büründü.
Süreçte üç resmi yazışma var; bunlardan ikisi, nitelikli cinsel tacize uğradığı iddiasıyla stajyer üniversite öğrencisi tarafından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na hatta bizzat Bakan Mahinur Özdemir Göktaş ve Burdur Valiliği'ne, diğeri ise İl Müdür Vekili Mukaddes Kılınç'ın İçişleri Bakanlığı'na gönderdiği şikayet dilekçeleri.
Şunu da eklemek gerekiyor; Kılınç'ın çocuğunun uğradığı akran şiddeti ve cinsel taciz olayı ile il müdürlüğünde stajyer kız öğrenciye yönelik nitelikli cinsel taciz konusunu beraber değerlendirmekte fayda var.
Resmi yazıların içeriklerine bakıldığında, Kılınç'ın görevi sırasında yaptığı tespitlerin ip uçlarını görmek mümkün.
Tacize uğradığını iddia eden üniversite öğrencisi A.A.B.'nin, avukatı aracılığıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na 3 Nisan 2024 günü gönderdiği dilekçeden bir bölümü aktarayım:
"(...) Müvekkil artık dayanılmaz hale gelen cinsel, sözel tacizler, işyerinde ve işyeri haricinde sosyal olarak bulunulan ortamlardaki cinsel içerikli benzetmeler, dokunmalar, tacizler neticesinde adli birimlere şikayet etmek zorunda kalmıştır. Şikayet etmeden önce sorumlu olduğu hocasına (Burada akademisyenin adı ve konumu yer almakta. Ancak, süreçte bir konumu olmamasından dolayı adını yazmadım. Y.N.) ulaşmış, Aile Sosyal Politikalar İl Müdürüne (Mukaddes Kılınç olarak belirteyim. Y.N.) de gecenin bir yarısı mesaj yoluyla da ulaşmıştır.
28.03.2024 tarihinde, tutanak, kurum yetkililerince tutulmuş ve akabinde kolluğa gidilerek şikayetçi olunmuş ve adli süreç başlamıştır. Soruşturma numarası Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı 2024/XX olup şahıs adli kontrolle serbest bırakılmıştır. Adli kontrole sevk maddesi 'nitelikli cinsel taciz'dir.
Müvekkil ve ailesi huzursuzdur. Müvekkil, her gün okula babası ile gidip gelmektedir. H.Ö. tacizlerini 'nüfuzlu olduğu', 'siyaseten güçlü olduğu', 'dini cemaatlerle ilintili olduğu' vs. gibi argümanlarla, manevi icbar altına alarak gerçekleştirmiştir.
Müvekkilim, babasının polis olduğunu bilen H.Ö. tarafından ağır bir manipülasyona, uzun süren psikolojik şiddete maruz kalmıştır. Ayrıca Aile Sosyal Politikalar İl Müdürü'nü 'Mukaddes haritadan yer beğensin, nasıl gönderdik onu' gibisinden sözler sarf ederek, müvekkil de 'kurum müdürünü gönderen bize herşeyi yapar' algısına kapılmış,........© T24
visit website