menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

350 bin personeli olan Emniyet teşkilatının geleceği, "bir kişiye" mi bağlı?

215 80
02.07.2024

Diğer

02 Temmuz 2024

Türk Emniyet Teşkilatı'nın en önemli yönetim organlarından Yüksek Değerlendirme Kurulu'ndaki (YDK) "kriz süreci" halen devam ediyor.

Teşkilatta görev yapan amir ve 1. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi edecek müdürlerin dışında kalan -birinci sınıfına terfi edecek personeli sadece İçişleri Bakanı belirleme yetkisine sahip- müdür sınıfındaki tüm personelin bir üst rütbeye terfi etmesinin yanı sıra emekli edilecek amir ve müdürlerin dosyalarının tek tek tartışılıp değerlendirildiği kurulun çalışmaları, geçen mayıstaki son birleşim sonrasında askıya alındı.

Kısaca "terfi kurulu" adıyla bilinen YDK; Emniyet Genel Müdürü'nün başkanlığında tüm Emniyet Genel Müdür Yardımcıları, Polis Akademisi Başkanı, Personel Başkanı, Özel Güvenlik Başkanı, Polis Teftiş Kurulu Başkanı, Birinci Hukuk Müşaviri, mevcut il emniyet müdürleri arasından seçilen iki il emniyet müdürü, mevcut polis başmüfettişleri arasından seçilen bir polis başmüfettişinden oluşuyor.

YDK'nın 2024 yılı çalışmaları yürürlükteki mevzuat gereğince görevdeki Emniyet Genel Müdürü Erol Ayyıldız başkanlığında mayısta bir araya geldi.

Kurul çalışmalarının ilk bölümünde bir üst rütbeye terfi edecek emniyet amiri ve müdürlerin dosyaları değerlendirilip sonuca bağlandı.

YDK'nın askıya alınmasına neden olan gelişme, çalışmaların ikinci bölümünde yaşandı. Kurul üyeleri arasında "gürültü kopması"nın sebebi, emekli edilecek polis müdürleriydi.

Zira emekli edilmesi beklenen polis müdürleri arasında, ülkenin yaşadığı tartışmalı sürecin mimarlarından Önceki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "A Takımı" var.

A Takımı derken; bir isim öne çıkıyor aslında. Önceki Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz!

Soylu'nun emniyet içinde ilk sırada gelen isim Servet Yılmaz'ın emekli edilmesinin öngörülmesinin yarattığı krizi, yakın zamanda Büyüteç'te gündeme taşıdım.

Konuyu tekrar etmemek için ilgili yazıların linkleri burada:

23 Nisan'daki Büyüteç, 28 Mayıs'taki Büyüteç ve 14 Haziran'daki Büyüteç'i okumak, süreci bir bütün şeklinde anlamaya katkı sağlayacak.

Özellikle 14 Haziran'daki son yazıdaki kulis bilgileri, YDK'da yaşanan krizi göstermek açısından dikkat çekici.

Bu kulis bilgilerine göre; tüm süreç tek bir isim üzerinde odaklandı: Servet Yılmaz.

YDK'nın Servet Yılmaz'a yakın üyeleri, Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Selami Yıldız ve Mahmut Çorumlu, Özel Güvenlik Başkanı Suat Çelik ve Birinci Hukuk Müşaviri Rüştü Yılmaz, Önceki Ankara Emniyet Müdürü ve Soylu'nun en tepe ismi Yılmaz'ın emekli edilmesinden yana değiller.

Hatta öyle ki; Çorumlu, Yılmaz'ın dosyasının kurula getirilmesi halinde "şerh koyacağını" açık açık dile getirdi. Halen bu görüşünde ısrarcı.

Yılmaz'a emeklilik yolunun açılmasına destek verenlerin başını halen görevine devam eden Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç ile Soylu ve ekibinin varlığından hiç hazzetmediği Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan var. Bir de en kıdemli Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Adem Çakıcı.

Soylu ve ekibi, bir dönem Çakıcı'nın görevden alınması konusunda yoğun çaba sarf etti. Ancak son noktada Çakıcı kaldı, tasfiye edilen Soylu ve ekibi oldu.

İşin diğer bir boyutu Dinç'in mevcut konumu. Son yıllarda başta Hrant Dink dosyası olmak üzere tartışılan bir mesleki sicile sahip olan Dinç, halen Ankara Emniyet Müdürü.

Selefi Servet Yılmaz'ın görev süresinde neler yaptığını en net bilenlerden. Henüz kamuoyuna yansımamış enteresan olaylar var. Dinç bunları biliyor. Yılmaz da Dinç'in kendisi hakkında neler bildiğini biliyor.........

© T24


Get it on Google Play