Tıp umulmadık yerlere yöneliyor
Diğer
T24 Haftalık Yazarı
25 Şubat 2024
Safra kesesi ameliyatları sık yapılan cerrahi işlemler listesinde önlerde yer alır. Safra kesesi taşları neden oluşur tam bilinmez ama sık görülür. Bu taşların yüzde 80'i ömür boyu sessiz kalır, sorun çıkarmaz ama geri kalanlarda şiddetli ağrılar, sarılık, pankreatit gibi ciddi problemler görülür.
Ses çıkartmayan safra kesesi taşları için ameliyat önerilmemesi uygun olmakla birlikte cerrahların pek azı bu yola başvurur. Hemen ameliyat tavsiye edilmesinin önemli nedenlerinden biri işlemin laparoskopik, yani delikler yardımı ile kapalı yapılmasıdır. Bu şekilde işlem yapıldığında, eğer her şey yolunda giderse, hastalar ertesi gün evlerine gönderilebiliyor ve birkaç gün sonra da normal hayatlarına dönebiliyorlar.
Ayrıca ameliyat sonrası safra kesesinin yokluğu önemli bir eksiklik yaratmıyor ve hastaların bir ilaç kullanması veya bazı yiyeceklerden kaçınması gerekmiyor. En azından şimdiki bilgilerimiz bu yönde. Sanki safra kesesi cerrahlar için yaratılmış!
Laparoskopik yöntemin en önemli avantajı ameliyat sonrası ağrının çok daha az olması ve iyileşme süresinin kısa olması. Safra kesesini laparoskopik olarak tedavi eden ilk cerrah Dr. Erich Mühe olmuş. 1985 yılında ilk safra kesesi ameliyatını yaptıktan iki yıl sonra onu Lyon, Fransa'da Phillippe Mouret izlemiş. Dünyada yaygınlaşması ise 1990'lı yıllar ile başladı. Görüldüğü gibi laparoskopik ameliyatın geçmişi çok eskilere gitmiyor.
Bir organın içine bakmak için kullanılan aletlere endoskop deniliyor. Endoskop kullanımı çok eskilere dayanmakla birlikte bu aletler aracılığı ile cerrahi işlemlerin yapılması pek eski değil. Önceleri mesane içi işlemler yapılmaya başlanmış. Bu arada mesaneye bakılan endoskopun adının da sistoskop olduğunu hatırlatayım. Her organa ait endoskopa başka bir isim veriliyor.........
© T24
visit website