menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bir olay, birkaç sınav

9 6
12.09.2024

Diğer

12 Eylül 2024

Bugün yine 12 Eylül. Bir türlü yüzleşme konusu yapılamayan derin militarizmimizin yıldönümlerinden biri. Kırk dört yıllık sürecin ve bugünün, tek belirleyicisi değilse de, belirleyicilerinden biri, 12 Eylül. Her güç odağı dönüp dolaşıp aynı militarizmin bir başka çeşitlemesi olmaya yöneliyor, bugün iktidarda olanlar ve iktidara aday olanlar dahil.

Askerlik kurumunu toplumun temelinde merkezîleştirmiş başka bir ülke daha bulunabilir mi, bilmiyorum. Murat Belge Militarist Modernleşme adlı çalışmasında Japonya ile Almanya’yı da saymıştı. Tarihe bakılacaksa herhalde Roma’yı da ekleyebiliriz ama, Harp okullarının mezuniyet törenindeki kılıçlı yemin törenini ve yarattığı etkileri düşündükçe, bizim bu konuda bugün ulaştığımız incelik düzeyi kolay erişilebilir türden değil gibi geliyor bana.

Olay herkesin önüne birkaç yönden birden kararsızlık, yani sınav getirdiğinden olmalı, çok konuşuldu, yine de işaret edilmeden kalan ya da işaret edildiyse de benim rastlamadığım birkaç nokta var. Daha da olacağından başka.

Diploma töreninde ilk diplomayı veren Cumhurbaşkanı’nın yüzünde o an beliren şaşkınlıkla karışık hayranlık mesela. Bu yıl üç kadın öğrencinin birinci olduğunu tören öncesinde öğrenmişti kendisi mutlaka. Kadın-erkek eşitliğine inanmayan biri için hazmı zor bir başarı.

Diplomayı vermesi sırasında yüzünde gördüğümüz ifadede ise bence, tanık olduğu başarı ile “İkra” adının kültürel tınısının beklenmedik bir biçimde bir araya gelmesi sonucu oluşan kamaşma vardı: Bir cinsiyet eşitliği göstergesi, karşısına beklemediği bir “kılıkta” çıkmış ve sanki onu zorunlu olarak katlandığı eşitlik durumundan kurtaracak gibi olmuştu.

"Üç kadın birinci” durumunun sürpriz etkisi Cumhurbaşkanı’yla sınırlı değildi elbette. Ama etki orada kalmayıp teğmenlerin tören sonrası ettikleri kılıçlı yeminle birkaç kat artınca kafalar karıştı. Ne de olsa biz, askerîsinden siviline, modern öncesinden postmodernine, teşebbüsünden başarılısına kadar darbenin her türü konusunda deneyim sahibi, dolayısıyla bu alanda antenleri sonuna kadar açık bir toplumuz. Askeriye hapşırsa... gibi bir durum.

Kafalar karıştı ve pek çok yorumcu, yeni mezun teğmenleri herhangi bir ceza olasılığına karşı savunarak, onlardan “bu çocuklar” diye söz etmek dahil, olayı alışılmış öğrenci gösterisi kategorisinde tutmak yönünde dil döktü, teamülleri anlattı, söylem çözümlemesi yaptı.

Yorumcularda, teğmenlerin edimini Atatürkçülüğün bir başarısı saymanın pek çok işaretine rastladık.

Sonraki hafta boyunca bazı bakanlar........

© T24


Get it on Google Play