Fenerbahçe'den büyük bir soyadı yoktur
Diğer
T24 Haftalık Yazarı
20 Mayıs 2024
Fenerbahçe Pazar günü büyük bir duygu boşalması yaşadı. Maçın daha çok başında tartışmalı bir kırmızı kart, bütün hafta takımla alay edilmesi, maçın başında direkt olarak Fenerbahçe oyuncularının resmedildiği koreografide -oynanmamış iki maç varken- '18'de 18' yazan bir tahta. Bütün bunların sonunda Fenerbahçe'nin rakibini 10 kişiyle domine ettiği 80 dakika sonucunda Sarı Kanarya, Galatasaray'a tek bir isabetli şut bile çektirmeden Rams Park'tan galibiyetle çıktı. Tanıdığım birçok Fenerbahçeli, gözyaşlarını tutamadı son düdükten sonra.
Şampiyon mu olduk? Hayır, büyük ihtimalle Galatasaray önümüzdeki hafta Konya'dan puanla dönüp kupayı alacak. Ama işte futbol öyle bir şey, bazen o birikmişlikleri tak bir galibiyet bile dökebiliyor insanların göz pınarlarından.
Olağanüstü bir sezon geçirdik. Hem Fenerbahçe hem Galatasaray, dört sene önce burada görmeyi hayal bile edemeyeceğimiz oyuncuları İstanbul'a getirdi. Puan rekorları yerle bir oldu, yol kazaları bile felaket kabul edildi. Fakat yine saha içinden çok saha dışını tartıştık. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, rakibinin yönetimine hakaret yağdırırken, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek de Milli Mücadele döneminden bugüne var olan rakibini "işgal kuvvetlerine" benzetmekten kaçınmadı.
Bu yazıyı spor yazarı olmayan bir gazeteci olarak, Fenerbahçeli perspektifinden yazdığımı söylemek isterim. Çünkü kulübün yıllardır içinde bulunduğu büyük kaos ortamından çıkmadığı sürece dünkü tarihi derbi zaferinin bir Pirus zaferinden öteye gitmeyeceğini düşünüyorum.
Fenerbahçe'nin dünkü galibiyetini gölgelemeye hiç kimsenin hakkı yoktu. Tanıdığım en fanatik Galatasaraylıların bile "Fener hakkıyla kazandı" dediği maçtan sonra o 3 puana gölge düşürmek için büyük bir çaba gerekirdi. O çaba sergilendi ve Ali Koç, bir anda galibiyeti kendisi için bir seçim kampanyasına dönüştürdü.
Takımın dünkü zaferi, her zaman olduğu gibi, sahada çubukluyu giyenlerin ve kenardaki hocalarınındır. Hak mahrumiyeti bulunan Koç'un maç bittikten sonra Rams Park'a gelerek kendisini ön plana çıkarmasını talihsizlik olarak görüyorum. Ancak talihsizlikler keşke bununla sınırlı kalsaydı. Fenerbahçe Başkanı'nın Galatasaraylı bir yöneticiye "Çık buradan, yoksa dayak yiyeceksin" demesi, daha sonra da kendi yöneticisinin boğazına sarılması, o sırada stat müdürünün dövülmesi, "zoru başarıp" konunun sportif başarıdan başka yöne gitmesini sağladı.
Şunu söylemenin çok önemli olduğunu........
© T24
visit website