Ali Koç, Mourinho, taraftar, medya: Her duyguyu en ucunda yaşama cumhuriyeti!
Diğer
T24 Haftalık Yazarı
18 Ağustos 2024
Basın şeref kartı sahibi, Türk basın tarihinin en önemli spor yazarlarından İslam Çupi’nin, "Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz" sözleri Şükrü Saracoğlu’nun dört bir yanında yer alır. Fenerbahçe taraftarı için önemli bir sözdür. Senelerce gelmeyen başarılara rağmen sarı lacivertli taraftar her sezon tribünlerde yerini alır, takımını destekler, stat stat gezer, ülke ülke gezer. Desteği kesmez, ama başarısızlığın getirdiği o kötü psikoloji, stres, öfke Fenerbahçe taraftarının toplandığı her yerde de hissedilir. Hava Saracoğlu’nda daha ağırdır, skorbordda Fener logosunun yanında 0 ne kadar uzun süre durursa o kadar daha ağırlaşır hava.
10 yıllık şampiyonsuzluğun, bu süreçte Galatasaray’ın yakaladığı temponun şüphesiz Fenerbahçe taraftarının üzerinde yarattığı bir baskı var. Taraftarın, yönetimden başarıyı getirecek formülü talep etmesi kadar da doğal bir şey yok. Fenerbahçe’ye seçilen yönetimin görevi o takımı şampiyon yapmaktır. 2013-2014’ten bu yana görev yapan hiçbir Fenerbahçe yönetimi, bu hedefe ulaşamadı. Mali tablodaki düzelmeler, önemli oyuncu satışları taraftarı bir yere kadar tatmin edebiliyor.
Bu sezona da büyük umutlarla giriyordu Fenerbahçe. Ali Koç-Aziz Yıldırım rekabeti seçim dönemi zaman zaman çirkinleşse de yıllar sonra tatlıya bağlandı. Koç’un yeni yönetimi göreve hem Yıldırım’ın, hem de Fenerbahçe başkanlık makamının potansiyel varislerinden Sadettin Saran’ın desteğiyle başladı. Dünyanın en önemli teknik adamlarından Jose Mourinho takımın başına geldi, haftalarca Fenerbahçe dünya basınına manşet oldu. Geçen seneki takımın önemli parçalarından Çağlar Söyüncü takıma kazandırıldı, üstüne iki klas isim Saint-Maximin ve El-Nesyri kadroya katıldı.
Ancak Ağustos ortasında Fenerbahçe taraftarı yine kendini umutsuzluğun dibine çekiyor. Şanssız bir kurayla Lille’i çeken Fener, Şampiyonlar Ligi’ne play-off’tan önce veda etti. Süper Lig’in 2. haftasında ise Göztepe ile deplasmanda berabere kaldı.
Göztepe maçına bakalım. Öncelikle Fenerbahçe’nin tempo sorunu devam ediyor, hatta geçen seneden daha geri bir noktada. Bu sorunun en net kaynağı Fenerbahçe’nin orta sahası. Takım geçen seneden bu yana Fred olmadığında ciddi bir yaratıcılık sorunu çekiyor, takım yavanlaşıyor. İsmail Yüksek topun savunma yönünde çok önemli işler yapsa da, hücumda pres dışında o yaratıcılığı sağlayamıyor. Szymanski, dün yaptığı müthiş asiste rağmen doğal bir 10 numara olarak 8’e çekildiğinde zaman zaman kayboluyor. Geçen sene hücum aksiyonlarında önemli bir rol oynayan Ferdi’nin transfer ihtimali nedeniyle 11 oynamaması da oyuna yansıyor. Tadic’in formsuzluğu, yaratıcılığa ihtiyaç duyulan bu dönemde sorunları daha da büyük gösteriyor. Bütün bunların bileşimi, Fenerbahçe’nin Göztepe baskısını kıramamasına sebep oldu. Mourinho’nun hatalı değişiklikleri, 2-0’lık maçın 2-2 bitmesininin önünü açtı.
Son 10 senenin Fenerbahçe’ye yaptığı en büyük kötülüklerden biri, kulübün hem yöneticilerinin hem de taraftarlarının her duyguyu en uçta yaşayan insanlar........
© T24
visit website