KPSS'den Sinan Ateş davasına Erdoğan
Diğer
16 Temmuz 2024
2010 yılında yapılan KPSS sorularının çalındığının anlaşılmasından hemen sonra, her pazartesi günü Hürriyet'teki köşemde soruşturmanın akıbetini sordum. O yazılarda sorduğum sorulardan biri de Bülent Arınç'a suikast konusuydu. O suikast iddiası bahane edilerek TSK'nın "kozmik odası" da aranmıştı.
Her iki olayın ucu da doğrudan doğruya Fetullahçı çeteye çıkıyordu.
Bu işlerin failinin Fetullahçı çete olduğunu devletin içinde bana gizli bilgiler taşıyan casuslarım olduğu için öğrenmemiştim.
Açık kaynaklarda yayımlanan haberler, neyin ne olduğunu açıkça gösteriyordu.
Soruların çalındığının belli olmasının hemen ardından 10 Eylül 2010 tarihinde Milliyet'te, Tolga Şardan ve Türker Karapınar imzasıyla bir haber yayınlanmıştı.
2010 KPSS sorularının çalınmasındaki kilit isimlerden biri olan Ispartalı Baki Saçı, savcılığa verdiği ifadede cemaat bağlantılı bir arkadaşının "Sana bir hediyem var" diyerek soruların yanıtlarını kendisine gönderdiğini anlatıyordu.
Sadece KPSS değil, ALES, YGS sorularının yanıtlarının da örgüte mensup kişilere dağıtıldığını açıklıyordu.
Saçı, ifadesinde, üniversiteye hazırlanırken gittiği bir dershanede Fethullah Gülen cemaati mensuplarıyla tanıştığını, "Sana imkânlar sunarız" diyen cemaate ait evlerde 4 yıl boyunca kaldığını ve cemaati bu şekilde tanıdığını anlatıyordu.
Ankara'ya getirilerek savcılık tarafından şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan Saçı, daha sonra serbest bırakılmıştı.
O günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da bugün Dışişleri Bakanı olan MİT Müsteşarı'nı ve sonradan milletvekili de yapacağı zamanın Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal'ı makamına çağırmış, "soruları çalanları bulun ve dosyayı da önce bana getirin" talimatı vermişti; hatırlarsınız.
O dosyayı daha sonra gören olmadı.
Erdoğan, soruları çalanların Fetullahçı olduğunu görünce "aynı menzili maksuda gidiyoruz" diye düşündü ve dosyayı unutuluşa terk etti.
Oysa o gün o dosyanın gerekleri yerine getirilmiş olsaydı, 15 Temmuz darbecileri yıllar önce açığa çıkartılabilir, TSK'da yuvalanmış Fetullahçı çete mensupları temizlenebilirdi.
O yıl KPSS sorularının verildiği öğretmen adaylarının ikisinin eşi albay, 14'ünün eşi yarbay, 40'ının eşi binbaşı, 40'ının eşi yüzbaşı ve dördünün eşi üsteğmen rütbelerindeydi.
Bunlara ulaştıktan sonra çetenin TSK'daki uzantılarına ulaşmak son derece kolay olacaktı.
Üç yıl boyunca bu konuyu sordum, tınmadılar bile.
Bundan cesaret alan FETÖ'nün daha sonra tam 60 sınavda soruları çalarak, yandaşlarını devlet içindeki kadrolara yerleştirdiğini de hatırlayalım.
Sinan Ateş cinayetiyle ilgili tutumuna baktığımda aradan geçen bunca zaman ve olaydan hiç ders çıkarmadığını düşündüm.
Maktülün eşi Ayşe Ateş ve çocuklarını Saray'da kabul eden Cumhurbaşkanı, yanına Adalet Bakanı'nı da alıp göz yaşı döktü.
Sonra da "sonuna kadar gidilsin" talimatı verdi.
Davanın seyri, bu talimatının da tıpkı KPSS hırsızlığında verdiği talimat gibi olduğunu........© T24
visit website