menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ABD İç Savaşı ve Güneylilerin yüzen tabutu Hunley denizaltısı

23 41
02.11.2025

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

02 Kasım 2025

Sene 1973 olmalı. Amerika’ya ilk gittiğim sıralar. Kültür şokunun ilk evresi olan hayranlık aşamasındayım. Bir gün Santa Barbara’nın ana caddesi State Street'te bando mızıka sesleri, at kişnemeleri ve alkışlar duydum ve hemen oraya yöneldim.

Mavi ABD İç Savaşı üniformaları giymiş düzinelerce asker bando mızıka eşliğinde at üzerinde geçit resmi yapıyordu. Arkalarından zamanın kıyafetlerini giymiş temsili seyyar satıcılar, meyhaneciler, kumarcılar ve seks işçileri geliyordu. Ben de çevreye uyum sağlayıp bu hiç beklemediğim süper manzarayı alkışladım.

Yanımda dikilen yaşlı ve dev gibi bir adam bana bakıp Güneyli aksanıyla “çok mu hoşuna gitti?” diye sordu. Ben olumlu cevap verince “benim hiç gitmedi” dedi. “Bunlar benim düşmanımdır. Onlar dedelerimin evlerini, hayvanlarını ve tarlalarını yaktılar. Binlerce kişiyi aç bırakıp öldürdüler. Şimdi kahramanmış gibi caka satıyorlar” diye homurdandı. Eşi onu kolundan çekip götürürken “dedemin dedesi Hunley denizaltısında gönüllüydü. Sonra denizin dibinde balık yemi oldu!” diye bağırıyordu.

Okula dönerken unutmamak için Hunley sözcüğünü defalarca tekrarladım ve o bilgisayar öncesi günlerde hemen kütüphaneye gittim. ABD İç Savaşının çok kanlı ve acımasız geçtiğini biliyordum ama Charleston kentinin ablukası sırasında yaşanan büyük felaketi tahmin edemezdim. Siyahi köleler yüzünden Güneylilere karşı bir tavrım vardı. Ancak Charleston'da uzun süre aç bırakılıp yavaş yavaş ölenler günahsız siviller, kadınlar ve çocuklardı.

1861-1865 Amerikan İç Savaşı tarihteki en kanlı, en yıkıcı ve insan özgürlüğü için en önemli dönüm noktalarından biridir. Savaş Birlik (Kuzey eyaletleri) ile Konfederasyon (ayrılıkçı 11 Güney eyaleti) arasında geçti. 700.000 askerin ve sayısız sivilin hayatına mal oldu. O zamanlar ABD'nin toplam nüfusu 31 milyondu.

İç Savaşın ana nedeni pek çok diğerleri gibi ekonomikti. Kölelik, ekonomik farklılıklar, eyalet hakları ve siyasi güç mücadelesi gibi bir dizi karmaşık ve iç içe geçmiş faktör Amerikalıları kardeş kavgasına sürükledi.

Kuzey ve Güney eyaletleri arasındaki temel fark ekonomilerinin ve sosyal yapılarının köleliğe dayalı olup olmamasıydı.

Güneyin ekonomisi büyük ölçüde pamuk, tütün ve şeker kamışı gibi büyük çiftlik ürünlerine dayanıyordu. Bu plantasyonların kârlılığı Afrikalı kölelerin bedavaya ve zorla çalıştırılmasına bağlıydı. Güneyliler için kölelik aynı zamanda kültürlerinin ve sosyal düzenlerinin ayrılmaz bir parçasıydı.

Öte yandan Kuzey hızla sanayileşti, fabrikalar kurdu ve ücretli işçilere dayalı bir ekonomi inşa etti. Kölelik burada ekonomik olarak gereksizdi ve gittikçe daha fazla sayıda Kuzeyli ahlaki ve dini gerekçelerle köleliğe karşı çıktı.

Ekonomik sistemlerindeki farklılık çıkar çatışmalarını da beraberinde getirdi. Güney pamuk gibi tarım ürünlerini büyük ölçüde Avrupa'ya ihraç ediyor ve karşılığında oradan mamul ürünler ithal ediyordu. Bu nedenle düşük gümrük vergileri arzuluyordu.

Kuzeyliler gelişmekte olan endüstrisini daha ucuz Avrupa mallarına karşı korumak için yüksek korumacı tarifeler uygulanması için baskı yapıyordu. Güney ise Kuzey'in çıkarları doğrultusunda çıkarılan bu yüksek tarifeleri kendi ekonomisine yönelik bir saldırı olarak görüyordu.

Güneyli eyaletler iptal ve ayrılma doktrinlerini savunuyordu. Buna göre her eyalet kendi iç işlerine müdahale ettiğine inandığı federal bir yasayı geçersiz sayma hakkına sahip olmalıydı. Ayrıca bir eyaletin kendi iradesiyle Birlikten ayrılabileceğini iddia ediyorlardı.

Kuzeyliler Birliğin bölünemez olduğunu ve federal hükümetin eyaletler üzerinde nihai otoriteye sahip olduğunu savunuyordu. Güney kendi topraklarında köleliği kısıtlayan federal yasaları iptal etme hakkına sahip olmak istiyordu.

Yeni katılan batı topraklarının "köle eyaleti" mi yoksa "özgür eyalet" mi olacağı sorunu ülkedeki ve Kongre'deki siyasi dengeyi doğrudan etkilediği için çok önemliydi.

1860 başkanlık seçimlerinde köleliğe karşı olan Cumhuriyetçi Parti adayı Abraham Lincoln kazandı. Güneyliler Lincoln’ın zaferini Güney'in siyasal ve ekonomik çıkarlarına yönelik bir tehdit olarak yorumladılar. Lincoln henüz göreve başlamadan önce Aralık 1860'ta Güney........

© T24