menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Koleksiyoncunun kaleminden: Kilitlerin öyküsü 

13 1
11.08.2024

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

11 Ağustos 2024

Arkeolojik çalışmalardan elde edilen verilere göre, bilinen ilk kilit mekanizmaları 6000 yıl önce Eski Mısır’da ve Mezopotamya'da tasarlanmış. Tamamen ahşaptan yapılmış, Eski Mısır’ın pimli, basit kilit sistemi, kapıya çakılan ahşap direk üzerine monte edilen yatay bir sürgüden oluşuyormuş.


Kapının iç kısmına yerleştirilen pimlere karşılık gelen ve ucunda tek çivi bulunan ahşaptan yapılmış anahtarın boyutu 75 santimetre uzunluğa kadar erişiyormuş. Sürgü takılıyken ahşap mandallı anahtar özel olarak açılmış bir delikten geçirilip kilitleme sürgüsünü çalıştırdıktan sonra kilit açılabiliyormuş. Bu iş için özel olarak tasarlanmış büyük ve ağır ahşap anahtar, kilitleme sistemi içine yerleştirilmiş engellere karşılık gelen mandalıyla mekanizmayı çalıştırıp güvenlik cıvatasının hareket etmesine olanak tanıyormuş.

Yaygın kanaate göre, bu tarz ahşap kilitler Eski Mısır'da değerli eşyaları ve dini öneme sahip yerlere açılan kapıları korumak için yaygın olarak kullanılmış; kapı eşiklerinde görevli muhafız ihtiyacını ortadan kaldırmaya ya da azaltmaya yardımcı olmuş.

Gün ışığına çıkarılan 6000 yaşındaki Eski Mısır tasarımları “ilk kilit sistemini” olduğu kadar “ilk anahtar” ve “ilk anahtar deliği” kavramlarını da günümüze taşımasının yanında “kilitlemede” ana mantığın binlerce yıldır değişmeden kullanıldığını göstermiş.

Günümüzde Irak ve Suriye sınırları içinde yer alan Eski Asur İmparatorluğu’nun başkenti “Ninova” şehri kalıntılarında yapılan arkeolojik araştırmalar sırasında bulunan ahşap kilit, “pimli tambur” sisteminin bilinen en erken örneği olarak kayıtlara geçmiş. Kilidin içindeki pimler, delikten içeri sokulan birkaç çivili anahtarla temas ettiğinde sistemi çalıştırıyor, mekanizmanın hareket etmesine ve kilidin açılmasına olanak veriyormuş.

Asur İmparatorluğu’nda kullanılan anahtarlar genellikle büyük ahşap diş fırçalarına benziyormuş, ahşap anahtar üzerine çakılmış çivilere denk gelerek kilidi açması için kaldırılması gereken pimlere karşılık gelen mandallı sistemi destekliyormuş.

Irak'ta Musul yakınlarındaki “Khorsabad Sarayı’nın” kalıntılarında bulunan ve 4000 yıl öncesine tarihlenen kilidin büyüleyici olan yanı, tasarımındaki prensibin günümüzün mekanik kilitleme cihazlarında hala kullanılıyor olmasıymış.

Yüzlerce yıl boyunca, kapıları "kilitlemek" için saz, urgan ve elyaftan yapılmış halat kordonlar da kullanılmış; “ipli düğümleme-kilitleme” sistemi güvenliğin sembolü olarak halk hikâyelerine bile girmiş. Efsaneye göre Frigya Kralı Gordius tarafından karmaşık bir şekilde bağlanan ve kendi adıyla bilinen “Gordion Düğümü” arabasının tekerlek kasnağının boyunduruğuna sabitlenmiş; bu düğümü çözen kişi, tüm Asya’nın hâkimi olacak, uzaklardaki toprakları sadece o fethedebilecekmiş.

Efsaneye göre Büyük İskender, Gordion’a gelince “Gordion Düğümü’nü” görmek istemiş. Ancak kızılcık ağacının kabuğundan yapılan kayışın uçları içe kıvrıldığı için bağ sistemi görülmüyormuş; bu nedenle İskender’in tüm açma denemeleri başarısızlıkla sonuçlanmış.

Kayışı çözmek için bir süre çaba sarf eden Büyük İskender başı ve sonu belli olmayan bu düğümü çözmenin imkânsız olduğunu anlayınca kılıcını çekmiş ve açılmaz denen düğümü oluşturan kayışı kesmiş; böylece hem kilit hem de Asya’nın kapıları İskender’e açılmış. Bazı anlatışlara göre de İskender araba okunun çivisini çekip çıkarmak suretiyle düğümü çözmüş; kilidi bu şekilde aklını kullanarak açmış.

Efsanenin gerçek olma boyutu ne olursa olsun, Gordion Kilidi’nin hikâyesi, yüzlerce yıl boyunca kulaktan kulağa anlatılarak günümüze dek gelmiş. Çözümü imkânsız gibi görünen sorunlarda, hafif tedbirlerin işe yaramadığı durumlarda etkili, cesur, kararlı adımların işe yarayabileceği, farklı düşünce yöntemlerinin çözüme ulaşılabileceğini simgeleyen içeriğiyle gerekirse zorlayıcılığı ön plana çıkaran bir özdeyiş olarak kullanılmış.

Her ne kadar yakın yıllara kadar kilidin modern tasarımlarla gelişmesini tarihçiler Roma İmparatorluğu çilingirlerine bağlasalar da son yıllarda yapılan araştırmalar neticesinde, Çinlilerin tümüyle kendilerine özgü ve Batı kültürü ile neredeyse eş zamanlı olarak kendi kilit sistemlerini icat ettikleri görülmüş.

Çin'deki Yangshao kültürüne ait olarak 5000 yıl önceye tarihlenen ahşap kilit üzerinde yapılan araştırmalarda, Batıdaki örneklerinden çok farklı mekanizma ortaya çıkarılmış, son derece sağlam görünen ahşap mandallı, kamış kilitli, bıçak dilli sistemlerle karşılaşılmış. Bu yıllarda Çin’de sembolik........

© T24


Get it on Google Play