Koleksiyoncunun kaleminden: İç çamaşırının kültür tarihi
Diğer
T24 Haftalık Yazarı
17 Aralık 2023
Doğa şartlarında ayakta kalabilmek adına "giyinen" tek canlı olan insanın mağara devrinden bu yana incir yaprağından, avladığı hayvanın derisine; liflerle ördüklerinden, çamura bulanmaya kadar geniş bir yelpaze içeren örtünmesindeki evrimsel gelişim içinde iç çamaşırları özel bir yer tutmuş. İnsan içine giydikleriyle hem günlük yaşamda rahat etmeye çalışmış hem de iç çamaşırlarında kendisiyle ilgili bir mesajı barındırmış.
Fiziksel işlevlerinin yanı sıra her zaman "psikolojik" bir etkiye de sahip olan iç çamaşırları giyildikleri çağın ruhunu taşımışlar, doğanın ve dönemin özelliklerini tasarımlarında barındırmışlar.
Günümüzde giyimin yanında cinselliğin de simgesi olan ve moda evlerinin tasarımlarında şehvetli bir dokunuşla geniş kitlelere hitap edebilecek alanı yarattıkları iç çamaşırının ardında binlerce yıllık bir tarih döngüsü ve farklı kültürlerin zamanla değişime uğrayarak günümüze kadar gelen tercihlerinin izleri var.
Günümüzden 7000 yıl önce başladığı bilinen ve büyük olasılıkla da insanın ürettiği ilk kıyafetlerden biri olan "peştemal" uzun yıllar boyunca hem erkeklerin hem de kadınların ana giyimi olmuş.
Peştemal ile örtünme, avcı - toplayıcı olarak yaşayan toplumların yerleşik hayata geçmelerine eşlik etmiş, Eski Mısır'dan Afrika'nın sahralarına, Asya'nın bozkırlarından Avrupa'nın içlerine kadar yayılmış. Denilebilir ki, peştemal günümüze de ulaşacak şekilde gelen çok geniş bir zaman dilimi içinde en uzun süre kullanılan iç çamaşırı olmuş.
Hindistan'da hâlâ kullanılan ve "langoti" olarak bilinen peştemal arkeolojik kazılarda 7000 yıl öncesinden başlayan bir süreç içinde tarihlenmiş. Hint coğrafyasını içine alan çok geniş bir bölgede ince bir şerit şeklinde kesilerek bacaklara sarılan, sonra da apış arasından geçirilip arkadan bağlanan erken tipleri deriden yapılıyormuş.
Peştemal en basit tipinden ipekli tasarımlarına kadar zengin ve soylularla yoksul halkı biçimsel olarak ayırmış olsa da, toplumun tüm kesimlerini aynı giyim potasında birleştirmiş; yüzyıllar boyunca tüm insanları aynı şekilde örtmüş.
Peştemalın izine Afrika'nın farklı bölgelerinde yaşayan kabilelerde de, 2000 yıl öncesine tarihlenen Japon kültüründe de rastlanmış; her iki coğrafyada da kullanım şekli günümüze dek devam etmiş.
Girit adasında yaşanan Minos kültürünün egemen olduğu zaman diliminde erkekler omuzlarını ve bellerini örten etek tipli peştemallar kullanırken kadınlar fibula denen çengelli iğne benzeri bir tutaçla vücudu boydan boya saran kumaşlarla örtünmüşler.
Girit kadınlarının göğüs bölgelerini sıkıca saran üstlükleri bilinen ilk spesifik kullanımlı kadın iç çamaşırı olarak kabul edilmiş.
Belli belirsiz yakasıyla bedeni göbek deliğine kadar açık bırakan bu giyinme şeklinde kadınların açıkta kalan göğüs bölgeleri vücudu sıkıca kavrayacak şekilde kumaşla döne döne sarılır, kolları kısa - etekleri fırfırlı biçimde olan giysiler dikilirmiş.
Antik Yunan medeniyetinde kadınlar elbiselerinin altına "zona" adını verdikleri bir parça deri veya kumaştan oluşan kuşak bağlamışlar; bu şekilde kadınlıklarını ön plana çıkarmışlar.
Yunanların giyim biçimi zamanla değişimlere uğramış; kadınlar da erkekler de genelde bol giysiler giymişler. Yetişkin Yunanlı erkekler peştemallarının, yetişkin kadınlar da tuniklerinin altına hiçbir şey giymezlermiş ama gençliklerinde mahrem........
© T24
visit website