menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İklim değişikliği, istilacı türlerin yayılışını hızlandırıyor

11 7
17.01.2024

Diğer

17 Ocak 2024

Prof. Dr. Ali Serhan Tarkan

Karşılaştıkları ekosistemi etkin ve hızlı bir şekilde domine eden, yerli olmayan bitki, hayvan ve diğer organizmalar, 'istilacı türler' olarak tanımlanıyor. İklim değişikliğinin ekosistemleri daha savunmasız hale getirmesi, küreselleşme nedeniyle zaten artmış olan istila hızını görülmemiş seviyelere yükseltti.

Yeni dahil oldukları ekosistemlerde doğal rekabetçileri bulunmayan istilacı türler, yerel biyoçeşitliliği tehdit ediyor, yerli fauna ve floraya önemli zararlar verebiliyor. Bunun yanı sıra, ciddi ekonomik ve halk sağlığı etkilerine sebep olabiliyor.

Bilimsel çalışmalara göre istilacı türlerin yol açtığı toplam ekonomik maliyet, ABD'de 4.5 trilyon doları buluyor. Türkiye'de ise yıllık maliyetin yarım milyar dolara ulaştığı hesaplanıyor.

İstilacı türlerin yayılmasını önlemek ve olumsuz etkilerini sınırlandırmak için yüksek yayılma ve etki potansiyeline sahip türlere odaklanmak ve istilacılığa açık, kırılgan ekosistemleri yakından takip etmek önem taşıyor.

Biyolojik istilalar, aslında yeni bir durum değil: Gezegende yaşamın tarihi boyunca var olmuş olan, doğanın temel ve ayrılmaz bir parçası. Karşı karşıya olduğumuz sorun, biyolojik istilaların, özellikle küreselleşme ve antropojenik etkiler nedeniyle, bugüne dek görülmemiş artışıyla ilgili.

Türleşme (coğrafi izolasyon ve yer değiştirme gibi çeşitli doğal süreçler sonucunda yeni ekolojik türlerin ortaya çıktığı evrimsel süreç) yüzlerce veya binlerce yıl sürüyor ve son derece yavaş ilerliyor. Ancak son birkaç yüzyılda, insanların büyük mesafeleri hızla kat edecek ve daha fazla malzeme taşıyacak teknolojiler kullanmaya başlaması, bu durumu değiştirdi. İnsan ve malzeme hareketinin giderek artması ve hızlanması, çeşitli bitki, hayvan ve organizmaların tamamen yeni ortamlara taşınmasını kolaylaştırdı.

Yeni ekosistemlerle karşılaşan birçok organizma, yabancı çevresel koşullarda hayatta kalamayarak yok olabildiği gibi, bazıları ise ancak kasıtlı olarak yetiştirildikleri koşullarda hayatta kalabiliyor. Öte yandan bir kısmı ise istilacı hale gelerek, yerlisi olmadıkları bir ortamda varlık gösterip yayılabiliyorlar. Habitatlarda değişikliklere neden olan ve böylelikle yerli flora ve faunayı daha savunmasız hale getiren iklim değişikliği ise bu istila olasılıklarının artmasına sebep oluyor ve istilaları kolaylaştırır.

Sıcaklık ve yağış gibi çevrenin önemli olgularını, aşırı hava olaylarının sıklığını, atmosfer bileşimini ve arazi örtüsünü değiştiren iklim değişikliği, istilacı türlerin coğrafi yayılışını hızlandırıyor. Bu durum, özellikle kırılgan habitatları tehdit ediyor.

Sıcaklık, atmosferdeki karbondioksit (CO2) miktarı ve mevcut besinler, türlerin hayatta kalmasını belirleyen temel faktörleri oluşturuyor. Bu faktörlerdeki her türlü değişiklik, ekosistemleri etkiliyor ve istila olasılığını artırıyor.

Türlerin yeni bir ortama yerleşim süreci, bugüne kadar geniş çaplı araştırmalara konu olmuş bir alan. Bu alanda çalışan birçok bilim insanı, iklim değişikliğinin hedef habitatları değiştirdiğini ve buna bağlı olarak da yerli fauna ve floranın kaynak sıkıntısı çekebildiğini kabul ediyor. Bu sıkıntı, artan rekabetle birleştiğinde, ekosistemler istilalara karşı daha savunmasız hale geliyor.

Birçok türün coğrafi yayılımı üzerinde en derin etkiyi yapan faktörlerden ikisi, yağış ve sıcaklıklar. Yağışlarda gözlenen değişimler, suyu seven veya suya dayanıklı olan türlerin birbirleriyle rekabet etmelerine neden olabiliyor. Yükselen sıcaklıklar ise, mevcut dağılımı güney bölgeleriyle sınırlı olan bazı türlerin kuzeye yayılmasına izin veriyor.

Artan sıcaklıklar, aksi takdirde hayatta kalamayacak olan bazı istilacı organizmaların, kış aylarında hayatta kalmalarına neden olabilir. Benzer şekilde, serin ve soğuk suları tercih eden bazı balık türlerinin habitatları daralabilir; sıcak su balık türlerinin habitatı ise genişleyebilir. Örneğin, Türkiye'ye akvaryum balığı ticareti vasıtasıyla giren ve daha sonra Eskişehir'deki çeşitli sıcak su kaynaklarına giren tropikal kökenli çeşitli kedi balığı türlerinin bu sayede popülasyon oluşturup........

© T24


Get it on Google Play