menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Hayallerin ötesinde sentez | Sonsuza Uzanan Motifler: Yeniden Yorumlar

14 0
17.03.2024

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

17 Mart 2024

Hope Alkazar'da devam eden multidisipliner "XTOPIA IMMERSIVE" programı kapsamında, sanatçı Selçuk Artut tarafından hazırlanan etkileşimli, "Sonsuza Uzanan Motifler: Yeniden Yorumlar" sergisi, geçmişle bugünü, mimari ile müziği, geometri ile renkleri buluşturuyor. Sergi sadece sanatçının yaptığı bir eserin izlemesi değil; izleyici ile büyüyen, izleyicinin katkıda bulunduğu, kendi motiflerini ve buna bağlı müziğini yarattığı bir deneyim alanı.

Uzaktan bakınca birbirine çok benzeyen "Instagram'da çok iyi duran" işler gibi görünen dijital deneyim sergilerinin derinine inince bambaşka bir dünya, dünyaya bambaşka bir bakış ve anlatım dili olduğunu görüyorsunuz. Aslında çok daha önceden, Replikas grubundan tanıdığımız Selçuk Artut'un "Sonsuza Uzanan Motifler" sergisi bunun çok güzel bir örneği.

Mart ve Nisan aylarında ziyarete açık olacak sergi, XTOPIA IMMERSIVE ve XTOPIA LAB yapımcılığında gerçekleşecek paralel etkinlikler ile birlikte, Selçuk Artut, geometri ve medya sanatını buluşturduğu deneyim ve yaratımlarını bu programlar aracılığıyla ziyaretçilerle paylaşıyor.

"XTOPIA IMMERSIVE" programı, fütüristik ve yenilikçi sanatsal ve mimari işleri ile tanıdığımız Lalin Akalın'ın kurduğu oluşumun yani Xtopia Lab'in bir ürünü. Bu program kapsamında sene boyunca Hope Alkazar'da çeşitli etkinlikler düzenlenecek ve kodlama bilmeyen kişiler dahil, farklı seviyelere uygun dijital sanat eğitimleri gerçekleşecek.

Bu sergi vesilesi ile, son senelerde gördüğümüz çoğu hayranlık uyandırıcı yeni medya projesinin arkasındaki isim Lalin Akalın'ın hikâyesini dinledik ve işlerine bayıldığımız Selçuk Artut ile buluştuk. Önce Selçuk Artut'a veriyoruz sözü, ardından Lalin Akalın.

- Yaratım süreci ve tekniğinizden bahsedebilir misiniz?

Yaratım sürecimin odağında "diyalektik yaratıcılık" ismini vermeyi uygun gördüğüm bir yapı söz konusu oluyor. Diyalektik Yaratıcılık halinde yaratıcı süreç Hegel'in dile getirdiği tez, antitez, sentez oluşumu ile ortaklıklar taşıyor. Mesele ettiğim düşünsel ve/veya biçimsel bir olguyu ele alırken bu konu hakkında derinleşebilmek amacıyla farklı kaynaklardan beslenebileceğim bir kuluçka sürecine giriyorum. Ardından bilgimin pekiştiğini hissettiğimde, ufak tefek birtakım sonuç odaklı adımlar atıyorum. Bu adımlar neticesinde çıkanlar benim eser üretme yolculuğumdaki serbest çalışma alanlarını meydana getiriyor. Zihnimde beliren bir fikir bu sayede sezgisel bir yaratıcı yolculuğa dönüşüyor. Aşama aşama bu yolculukta ilerlerken, sıklıkla teknolojiyi fikrimin özü ile mücadele içine girebileceği olasılıklar için kullanıyorum. Ve sonunda hayallerimin ötesinde sentez diyebileceğimiz eserler ortaya çıkıyor.

- Matematik eğitiminizin yansımaları mevcut işlerinizde. Dijital medya sanatlarındaetkisi olan ama konudan bağımsız kişilerin fark edemediği günlük pratikler nelerdir?

Lisans eğitimimde severek ve isteyerek matematik okudum. Matematik, dünyayı tarif etmenin yöntemlerinden bir tanesi. Aynı zamanda da felsefe ile yakın dirsek teması içinde. İkisi de "her şeyi" tarif edebilmenin sınırlarında dolaşıyorlar. Eserlerim ele alındığında matematiğe tutkumun etkilerini fark etmek mümkün olabilir. Ancak sanat tarifsiz olmayı tercih eden, kalıpları olmayan bir yapıya sahip. Benim de ilgimi çeken kısmı bu tarifsiz olan kısımlar. Tarif etmek, ister istemez beraberinde ön yargıları ve kalıp düşünce yapılarını getirebiliyor. Oysa kimi zaman o tarif etme alışkanlığımızı yitirdiğimiz özgür anlar olabiliyor. Medya sanatında etrafta gördüğüm eserlerin bir çoğunda bu kısmın göz ardı edildiğini veya maksadını aşan bir iddia ile sunulduğunu görüyorum. Bu yüzden bir çok eserin tekrar eden bir görselleştirme çalışması olmaktan öteye gidemediğini görüyorum. Konudan bağımsız kişiler ise karşılarına çıkan eserlerin biçimsel kompleksitelerine kendilerini bırakıyorlar. Bu yaklaşımı da oldukça materyalist buluyorum. Günümüz sanatının salt görsellikten daha zengin bir entellektüel kapsam dahilinde sunulması gerektiğini düşünüyorum.

- Hope Alkazar'daki sergiyi gezen kişilerin neyi anlamasını ya da öğrenmesiniamaçladınız?

Eserin didaktik yönü olmasını asla istemedim. Herkes kendi deneyimleri ile mekandan ayrılmalı. Bu yüzden eserle etkileşim içine girmelerini ve zamanı arzu ettikleri şekilde tüketmelerini önemsiyorum. Mekana geldiklerinde kendi hazırladığım bir arayüz üzerinden içeride sergilenmekte olan eserin farklı varyasyonlarını seçip mekanın bütününe yansıtabiliyorlar. Bu etkileşimin yanısıra kendileri de aktif olarak desen üretebiliyorlar. Bir başka etkileşim noktası ise eseri oluşturan fikri anlattığım bir video çalışmasından oluşuyor. Herkesin ilgi ve meraklarına göre katman katman ördüğüm farklı içeriklere ulaşmaları mümkün. Zaman içerisinde bu etkileşimleri arttırmaya ve yeni desenler eklemeye de devam ediyor olacağım. Umut ediyorum ki sergiyi gezenler, günümüz medya sanatı ile geçmişin geometrik desenleri arasında kurmaya çalıştığım köprüyü hissedebilirler. Geleneğin bugüne dair ne kadar çok şey barındırdığını fark edebilirler.

- Selçuk Artut ile tanışmanız nasıl oldu, oradan başlayalım mı?

Selçuk, öğretim görevlisi Sabancı Üniversitesi'nde. Yaratıcı kodlama ve çok çeşitli deneyimler üzerine eğitimler almış. Benim de gittiğim, Türkiye'de çok az insanın gittiği bir felsefe okulunda yüksek lisans yapmış. Medya sanatı ve bunun bütün altlığı üzerine çok ciddi akademik kitapları, yazıları olan biri. Biz de biraz bu program kapsamında, kıdemli dediğimiz, hem öğrenen, hem öğreten, teknik altyapısı da belli bir seviyenin........

© T24


Get it on Google Play