menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ukrayna’da işler Trump’ın görmek istediği gibi gitmiyor

24 0
22.08.2025

Diğer

22 Ağustos 2025

ABD Başkanı Donald Trump (solda) ve Rusya Federasyonu Cumhurbaşkanı Vladimir Putin

Geçtiğimiz cuma günü ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Federasyonu Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’le Alaska’da görüşmeye başlamadan önce hedefinin toplantıdan bir ateşkes kararı çıkarmak olduğunu söylemişti. Trump’a göre zirve görüşmesi ancak ateşkes üzerinde anlaşmaya varıldığı takdirde başarılı sayılabilirdi.

Oysa Putin baştan itibaren ateşkes fikrine karşı. Onun tezi doğrudan barış anlaşması müzakerelerine geçmek. Putin hiçbir zaman açık açık telaffuz etmiyor ama çok zorlu bir müzakere süreci gerektiren barış anlaşması imzalanana kadar silahların susmasını istemiyor. Son ana kadar toprak kazanarak masaya olabildiğince güçlü oturmak istiyor.

Alaska’daki zirve görüşmesi sona erdiğinde Trump artık ateşkesten söz etmiyordu. İlk gün hem Batı basını hem yerli basın, daha çok Trump’ın Putin’i kırmızı halı üzerinde özel protokolle karşılamasına, iki lider arasındaki kimya uyuşmasına, karşılama töreni esnasında havada uçan B-2 ağır bombardıman uçağına ve podyumun iki tarafına sıralanmış F-22 Raptor uçaklarına vs. odaklandı. Trump’ın toplantıdan sonra ateşkes yerine doğrudan barış anlaşması müzakerelerine geçmenin daha kestirme bir yol olduğuna dair sözleri, ilk anda Alaska’daki gösterişli karşılamadaki ayrıntılar kadar dikkat çekmedi.

Görüşmeden sonra medya üyelerinin sorularına olanak veren bir basın toplantısı yapılmadığı için, içeride ne görüşüldüğü, neler üzerinde mutabık kalındığı tam anlaşılamadı. Trump çok başarılı bir görüşmeden bahsetti, pazartesi Zelensky’i Washington’a davet edeceğini, Putin-Zelensky görüşmesinin en geç 15 gün içinde gerçekleşeceğini söyledi.

Ama görüşmenin üzerinden saatler geçtikçe Alaska’da Trump’ın değil Putin’in kazançlı çıktığı anlaşılmaya başlandı. Her şeyden önce Trump’ın başarı kriteri olarak gösterdiği ateşkes kararı alınmamıştı. Üstelik bu kez Trump tam tersi bir tavır sergileyerek ateşkesle vakit kaybetmeye gerek olmadığını, doğrudan barış görüşmelerine geçmenin daha isabetli olacağını söylemeye başladı. Bu tutumu pazartesi günü Beyaz Saray’da Zelensky ve Avrupalı liderlerle yaptığı toplantıda iyice belirginleşti.

Pazartesi günü Zelensky ve Avrupalılar Trump’ın hışmını üzerlerine çekmemek için Beyaz Saray’da gayet itaatkâr ve mültefit bir tavır sergilediler. Yağcıların başını her zamanki gibi NATO Genel Sekreteri Mark Rutte çekti. İngiltere Başbakanı Keir Starmer de bu alanda fena sayılmazdı. Trump’a kibarca ateşkes olmadan barış görüşmelerine başlamanın çelişkili bir yaklaşım olacağını söyleyen Alman Şansölyesi Friedrich Merz oldu. Onu aynı açıklıkta olmasa da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron destekledi.

Trump Merz’e cevap verirken kendine ait gerçekleri çarpıtma rekorunu bir kez daha kırdı. Ukrayna’ya gelene kadar altı savaşı sonlandırdığını, bunların hiçbirinde ateşkes ilan etmeye gerek kalmadığını, doğrudan barış anlaşmasına geçildiğini söyleyerek, Nobel Barış Ödülü’nü değil ama, Nobel Yalan Ödülü’nü almaya hak kazandı. Ertesi gün Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt barış anlaşması sayısını........

© T24