menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kozmik Yumurta

37 1
07.04.2024

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

07 Nisan 2024

Büyük Patlama Teorisi, bizim evren hikâyemiz.

Teori olması onu daha mı az güvenilir yapıyor?

Elbette hayır!

Bilimde 'teori', gözlemlenen bir olgunun kanıtlara dayanan güçlü ve kapsamlı bir açıklamasıdır. Bir başka deyişle teori, gözlem ve deney yoluyla defalarca doğrulanarak kanıtlarla desteklenen olguları yorumlama şeklimizi ifade eder.

Ancak bir teorinin gelecekteki gözlemleri de öngörebiliyor olması gerekir.

Bilimsel bir teorinin temel fizik yasalarından farkı ise teorinin esnek oluşudur; yani yeni kanıtların ortaya çıkması ile geliştirebilir veya yerini daha güçlü bir teoriye bırakabilir olmasıdır.

Özetle bir bilimsel teori, gerçeği ararken var olan en yüksek bilgi düzeyini yansıtır.

Biraz iddialı olacak ama "gerçek", bir gözlemcinin durduğu veya baktığı yerdir. Hatırlarsanız Kopenhag Yorumu gerçeği böyle tanımlıyordu.

Önce gözlem yapılır, sonra kanıtlar toplanır, laboratuvara inilerek ölçümler yapılır, bir dizi testin ardından hikâye ortaya çıkar.

Her kültürün "gerçeği" ararken oluşturduğu bir yaradılış ve onun uzantısında bir evren hikâyesi vardır.

Modern bilimin de bir evren hikâyesi var ancak bu hikâye mitlerle ilintili değil; gözlemlere dayanan ve sonrasında bilimsel bulgularla beslenen bir hikâye.

Edwin Hubble isimli bir gökbilimci yaklaşık 100 yıl önce, galaksi ve yıldızları gözlemlerken her şeyin diğer her şeyden hızla uzaklaşıyor olduğunu fark eder. Yıldızlar, galaksiler birbirinden hızla kaçıyor gibidir.

Dahası bu her şey, onun bulunduğu yerden ne kadar uzakta olursa o kadar hızlı bir şekilde birbirinden uzaklaşmaktadırlar.

Birden evrenin genişlemekte olduğunu anlar, ama niye?

Ölçümler yapılır, kanıtlar toplanır ve bulgular gözlemlerle örtüşür.

Kuşku yok, evren hızla genişlemektedir.

Edwin Hubble'ın bilime yaptığı katkılar nedeniyle Hubble Uzay Teleskobu'na adı verilen bilim insanı olduğunu kaydedelim.

Hubble'ın bulguları, evrene bakış açımızı tümüyle değiştirecek kadar önemlidir. Oysa genel kabul evrenin durağan olduğu yönündeydi.

Ve bunun bir açıklaması olmalıdır.

Bu arada Hubble'ın keşfinden yaklaşık 2 yıl önce 1927 yılında Belçikalı gökbilimci, fizikçi ve matematikçi olan Georges Lemaître, Einstein'ın alan denklemlerinden hareketle evrenin durağan ve kararlı bir yapı olamayacağını anlamıştı.

Einstein, başlangıçta Lemaître'ın genişleyen evren fikrine katılmamış ancak sonradan durağan evren modelinin sonsuza kadar sürdürülemeyeceği yönündeki argümanını kabul........

© T24


Get it on Google Play