İliç altın madeni faciası
Diğer
Konuk Yazar
11 Mart 2024
Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları Merkezi diyor ki;
Anlayışınız ve uygulamalarınızla insan haklarını unutturmak istiyorsunuz…
Unutturmaya çalıştığınız geçmiş facialar geçmişinizi hatırlatıyor.
Liç yığınları Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın eseridir
TBB ve Türkiye Barolar Birliği Çevre Komisyonunu neden dinlemediniz?
İliç Çöpler Altın Madeninin 2021, 2022, 2023 yılları suçlarını hatırlayın…
Kaç facia öğretecek; siyanür öldürür…
Toprak altında kalan insandır, Anayasadır ve devlettir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi yeryüzünde insan haklarını korur.
Hatırlamalısınız; insanı ve onun yaşamını devlet korur, ölü canlardan sorumludur!
Yargı facialarda suçluların kim olduğunu arar, bulur ve cezalandırır.
Facia ne kazadır ne tesadüf …
“13 Şubat 2024 tarihinde dokuz işçinin toprak altında kaldığı İliç Çöpler altın madeni sahasında meydana gelen maden faciasına yol açan anlayış ve uygulamalar, yaşam, sağlık ve sağlıklı bir çevrede yaşama haklarını açıkça ihlal etmiştir. Bu facia sonucunda dokuz işçi, toprak altında kalırken, siyanür içeren büyük bir toprak kitlesi de Fırat havzasına doğru kaymıştır.
Ders alınmayan önceki birçok facianın devamı niteliğindeki bu olayın vahametini bir kez daha vurgulamak, halen toprak altında bulunan dokuz canı ve birden çok temel insan hakkı ihlalini unutturmamak amaçlarıyla bu açıklamanın yapılması zorunluluğu duyulmuştur.
Bu facia, yaşam ve sağlık haklarının, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının ihlal edildiği ilk olay değildir. Farklı türdeki madencilik faaliyetlerinin yürütülmesi sırasında birçok faciaya yol açılmıştır. Soma, Elbistan Çöllolar, Amasra gibi kömür madeni faciaları ile Murgul, Ayvalık, Toroslar, Şebinkarahisar, Gördes ve İliç’te yaşanan önceki ihmal ve felaketlerin ardından yine İliç’teki ihmaller neticesinde dokuz işçi, yaklaşık on milyon metreküplük siyanürlü liç (yığma toprak) yığını altında kalmıştır. Toprak altında kalan işçilerin canlı olarak kurtarılmaları arzu ve inancını korumakla birlikte bu olay, maalesef Elbistan Çöllolar kömür madeninde kayan toprak kitlesinin on canı yuttuğu faciayı hatırlatmaktadır.
On milyon metreküplük kısmı aynı zamanda Fırat havzasına kayan zehirli liç yığınının, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın onayları ile yaklaşık 250 metre yüksekliğe ulaştığı ve siyanürün yanı sıra ağır metalleri de içeren bu yığma toprak tepenin bir çevre felaketine yol açmakta olduğu görülmektedir.
Çöpler altın madeninin işletmeye açıldığı tarihten bu yana, birden çok kez kapasite artırımına gidildiği, Bakanlık tarafından onay verildiği, ÇED olumlu raporları alındığı anlaşılmaktadır. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, 2023 yılında, açık ocak genişleme projesinin uygulanması bakımından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ÇED raporunun gerekli olmadığı yönünde karar vermiştir.
TBB tarafından, Çöpler altın madeni siyanür borusunda meydana gelen patlamadan iki aydan fazla bir süre önce, 14 Nisan 2022 tarihinde ayrıntılı ve kapsamlı bir açıklama yapılarak bu madenin kapasite artışı ve flotasyon projesinin felaket riski taşıdığı vurgulanmış; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca deprem riski, su havzaları ve akarsuların korunması bakımından bilimsel gerçeklere aykırı biçimde ÇED olumlu kararı verildiği değerlendirmesi kamuoyuna duyurulmuş, ÇED olumlu kararına karşı idari yargıda açılan iptal davasına ilişkin bilgiler de kamuoyu ile paylaşılmıştır. Aynı açıklamada, atık depolama tesisinin çevresine, depolanan suyu daha çabuk buharlaştıran on vantilatör yerleştirilmesine onay verildiği, bunun, siyanür ve diğer zehirli maddelerin havaya karışmasına da yol açacağı uyarısı yapılmıştır. Tüm bu gelişmelerin Fırat havzasına ve Munzur ekosistemine vereceği zararlara dikkat........© T24
visit website