Gelir dağılımında bozulma ve siyaset
Diğer
30 Ocak 2024
Türkiye'de gelir dağılımının zaman içinde ve diğer ülkelere göre çok bozulduğunu daha önce yazmıştım. Uygur (18 Ocak 2024). Dün TÜİK en son verileri açıkladı ve bu bozulmanın artarak sürdüğünü gösterdi. Bu konuyu yeni verilerle bir kez daha ele alıyorum.
Önce yazılı ve görsel basında TÜİK verileri konusunda yapılan bir yanlışlığa dikkat çekmek istiyorum. TÜİK'in dün, 29 Ocak 2024'te açıkladığı son veriler 2022 yılının gelirlerini kapsıyor. Ancak gördüğüm bazı haber ve yorumlarda verilerin 2023 yılını kapsadığı söyleniyor.
Halbuki gelir anketi 2023 yılında yapılmış, ancak ankette 2022 yılı gelirleri sorulmuştur. Aslında TÜİK bu farkı "anket yılı 2023", "gelir referans yılı 2022" şeklinde belirtiyor. Karışıklığı önlemek için TÜİK'in, başka kuruluşların yaptığı gibi, anket yılını bir dipnot olarak belirtmesi uygun olabilir.
Bu konu birkaç nedenle dikkate değer.
1) Son veriler uluslararası kuruluşların yayınlarında 2023 değil 2022 gelirleri olarak görünecektir, hatalar yapılabilir. Nitekim böyle hatalara rastlıyoruz.
2) Gelir dağılımı, yüksek enflasyon devam ettiği sürece bozuluyor. Ortalama enflasyon olarak bakarsak, 2022 ve 2023 tüketici enflasyonları birbirine çok yakındır. Haliyle gelir dağılımı bozulması 2023'te de sürmüş olmalıdır.
3) Yüksek enflasyon ve enflasyona karşı alınan bazı önlemler gelir dağılımının 2024'te de bozulacağını gösteriyor.
Bu yazıda önce gelir dağılımı bozukluğunu birkaç farklı gösterge ile irdeliyorum. Her gösterge, gelir dağılımının giderek bozulduğunu gösteriyor. Gelir dağılımının hangi gelir gruplarında bozuk olduğuna da bakıyorum.
Burada "orta direğin" eridiğini, en üst gelir gruplarının arayı giderek açtığını görüyoruz. Sosyal transferlerin gelir dağılımını nasıl etkilediği sorusuna da yanıt veriyorum. Son olarak, bozulan gelir dağılımının siyasi etkilerini kısaca ele alıyorum.
Gelir dağılımında genellikle incelenen, kişi/fert başına harcanabilir/kullanılabilir gelirdir. Burada kişi, eşdeğer yetişkin kişidir. Harcanabilir gelir, sosyal transferler dahil, vergi sonrası gelirdir. Bu kavramların geniş tanımlarını daha önce yaptım. Uygur (18 Ocak 2024).
Kişi başına harcanabilir gelirin dağılımının eşitsizliği Gini katsayısı/oranı (G) ile ölçülebilir. Bu katsayı İtalyan istatistikçi ve sosyal bilimci Corrado Gini tarafından önerilmiştir. G'nin değeri 0 ile 1 arasındadır; 0'a yaklaştıkça gelir daha eşit, 1'e yaklaştıkça daha eşitsizdir. Corrado Gini, 1920'lerde İtalyan diktatör Mussolini'ye oldukça yakındır, faşist örgütlere de üye olmuştur.
Gelir dağılımı eşitsizliği başka oranlarla da gösterilebilir. Örneğin, en yüksek gelirli yüzde 1 nüfusun gelirinin toplam gelir içindeki payı bir eşitsizlik göstergesidir. En yüksek gelirli yüzde 10 nüfus gelirinin en düşük gelirli yüzde 10 nüfus gelirine oranı da bir göstergedir.
Tercih ettiğim bir gösterge kişi başına ortalama gelir ile ortanca gelirin oranıdır. Gelir dağılımı yüksek gelirlerle sağa doğru daha çarpık oldukça, ortalama gelir değeri ortanca gelir değerine göre daha yüksektir. Bu durumda ortalama gelir/ortanca gelir oranı artar. Gelir dağılımı çarpık değilse ortalama ve ortanca birbirine eşittir.
Ortalama gelir/ortanca gelir oranının bir özelliği, bu oranın farklı gelir grupları için de kolayca hesaplanabilmesidir. Bu oranı kullanarak gelir eşitsizliğinin hangi gelir gruplarında daha fazla olduğu izlenebilir.
Eşdeğer kişi başına harcanabilir gelir için Gini katsayısı ve ortalama/ortanca oranları Tablo 1'de yer alıyor. Kısa ve sade tutmak adına tabloda bazı oranlara yer vermedim. Ancak tabloda olsun olmasın, tüm göstergeler gelir dağılımının giderek bozulduğunu gösteriyor.
Gelir dağılımı, düşük gelirli gruplardan yüksek gelirli gruplara doğru geçtiğimizde nasıl değişiyor? Bu soruya yanıt vermek için değişik gelir gruplarının ortalama/ortanca oranına bakabiliriz. Örneğin, en düşükten en yükseğe doğru yüzde 20'lik gelir gruplarının ortalama/ortanca oranına bakalım.
En düşük ve en yüksek yüzde 20'lik gelir grupları için ortalama/ortanca........
© T24
visit website