menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kongo: Tepişen filler, birbirine düşürülen çimenler ve iki yüzlü bir tarih

22 6
25.12.2023

Diğer

Konuk Yazar

25 Aralık 2023

Gelin birlikte bir ülke hayal edelim. Yemyeşil olsun. Ağaçlar, sık ormanlar, nehirler… Dağlar, ovalar… Kocaman bir ülke olsun bu. Koskocaman… Her yerinden sular fışkırsın. O sular dünyanın en geniş ve en verimli arazilerini sulamakta kullanılabilsin. Bol yağışlı iklimi sayesinde tarıma uygun dekarlarca alanı olsun.

Bunlar yetmesin, yerin altı da yerin üstü kadar zengin olsun. Başta altın olmak üzere dünyanın en değerli madenleri burada bulunsun. Sadece yerin altındaki madenlerin potansiyeli bile o ülkeyi mutlu mesut geçindirebilecek büyüklükte olsun.

Kültürü çok kadim ve zengin kaynaklardan beslensin. Dünyanın en yaşlı toprakları üzerinde 250’den fazla etnik kökenden insan yüzlerce farklı dili konuşsun. Dansları, giyim kuşamları göz kamaştırsın.

Tamam, şimdi bir ülke daha düşünelim. Bu ülke ise çok ama çok fakir olsun. Çok! Ülkenin üçte ikisi günlük 2 dolarla yaşamaya çalışsın. Dünya ortalaması 1000’de 26 iken bu ülkede her 1000 çocuktan 62’si hastalıklar ve açlık nedeniyle hayatına devam edemiyor olsun.

Bu koskoca ülkede internete her beş kişiden sadece bir kişi erişebilsin. Savaşlar, kırımlar, toplu katliamlar bu ülkeden hiç ama hiç eksik olmasın. Son otuz yılda altı milyon insan savaş nedeniyle hayatını kaybetmiş, altı milyondan fazla insan ise yerinden yurdundan edilmiş olsun…

Bulaşıcı hastalıklar, ilaçsızlık nedeniyle bu ülkede neredeyse sağlıklı insan görmek mümkün olmasın. Yaşam süresi ortalaması dünyanın çok altında kalsın. İşsizlik almış başını gitmiş olsun. Topraklar ekilmesin. Elektriğe erişilemesin.

Şimdi soruyorum size: Sizce hayal etmeye çalıştığımız bu iki ülke aynı yer, aynı ülke, aynı coğrafya olabilir mi?

Beyaz adam öyle isterse… Evet! Olabilir.

Burası Kongo Demokratik Cumhuriyeti… Sahra altı Afrika’nın yorgun coğrafyası… Siz onları eski adlarıyla, Zaire olarak hatırlıyor olabilirsiniz.

Kongo yaklaşık otuz yıldır devam eden bir savaşın yorgunu. Yüz milyon nüfusa sahip bu ülkede altı milyon insan öldü, bir o kadarı yerinden oldu. Kim niye savaşıyor, kim ne istiyor o kadar karışık ki… Ülkede 120’den fazla silahlı örgüt var. Her birinin derdi farklı. Birleşmiş Milletler ve ABD tarafından Kongo’daki en büyük ayrılıkçı silahlı örgüt M23’ün arkasında komşu Ruanda’nın olduğu iddia ediliyor. Ruanda bu bağlantıyı reddediyor.

Kongo’da kadar çok fraksiyon var ki, geçen hafta seçim yaptılar, orada bile başkanlık için 19 aday çıktı. Seçimde sandık güvenliği tabii ki sağlanamadı, toplam sayısı 44 milyon olan seçmenlerin önemli bölümü güvenlik sorunu nedeniyle oy kullanamadı. Bu nedenle oy kullanma süresi bir gün uzatıldı. Birleşmiş Milletler’in seçim gözlemcileri bile bu güvenlik sorunu nedeniyle ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.

Perşembe akşamı sandıklar kapandı ama hala sonuçlar belli olmuş değil. Muhalif adaylardan beşi sandık yolsuzluklarının önü alınmadığı için seçim sonuçlarını kabul etmeyeceklerini, önümüzdeki çarşamba günü büyük bir yürüyüş düzenleyeceklerini açıkladı. Öyle görünüyor ki, bu seçim denemesi de dertlere deva olamadı.

Dünyanın en zengin madenleri Kongo’da. Altın, elmas gibi değerli, çok değerli madenler bir yana, “koltan” denilen ve cep telefonlarında, dizüstü bilgisayarlarda, nükleer enerjide ve daha pek çok yerde kullanılan madenin en büyük yatakları burada. Bir lütuf gibi onların topraklarına bahşedilen bu madenler aslında Kongo’nun laneti… Hiçbir zaman kendisinin sahip olamadığı zenginliğinin bedelini ödüyor Kongo.........

© T24


Get it on Google Play