Tarihsel üstünlükte yoksulluğun payı
Diğer
03 Nisan 2024
CHP, 31 Mart seçimlerinde tarihsel bir sonuç alarak önemli bir politik üstünlük ele geçirdi. Tarihsel ifadesi, sözün gelişi değil.
İktidarı hırpalayan (ve daha vakit varken erken seçime götürmek durumunda kalan) bundan önceki son yerel seçim 35 yıl önceydi. Genç bir muhabir olarak Anadolu Ajansı'nın Türk basınında ilk kez kurduğu bilgisayar sisteminde sabaha kadar çalışarak izlediğim 1989 yerel seçiminde, ANAP iktidarı 20 puan kaybetmişti,
12 Eylül darbecilerinin CHP'yi kapatmasının ardından kurulan SHP (Sosyaldemokrat Halkçı Parti ) aldığı sonuç karşısında, dönemin Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'ya "Üzerimizden silindir geçti" ifadesini kullanmıştı.
CHP'nin bugünkü başarısı tek yönlü değil. Siyasal düzlemde farklı sahalara dayanıyor: Büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere, yönettiği/yöneteceği yerel yönetim sayısını görülmemiş biçimde arttırması, iktidarın elinde olan bazı belediyeleri "alması", kadın belediye başkanlarındaki sevindirici iddiası, oy oranındaki tırmanış başlıklarıyla sıralanabilecek uzun bir liste görüyoruz.
Sonuç, iktidar politikalarından senelerdir yılmış kitleleri umutlandırdı. Birbirini tanımayan milyonlarca seçmenin, aynı olumlu duyguları hissettiği bir ortam, uzun süredir yaşanmamıştı. (En son 7 Haziran 2015 seçimleri ardından yaşanan sevinç ve umut ortamının ne kadar kısa sürdüğünü ve sebeplerini bilen biliyor. )
Bu umudun sürekliliği, kapsayıcılığı ve uzun ömürlü olması, sadece CHP'nin ve yeni başkanların tutumlarına değil, CHP dışındaki siyasal faktörlere de bağlı. Bunların başında da partili Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın nasıl bir tutum izleyeceği geliyor.
Bu seçim sonuçlarında, iktidar politikalarının yol açtığı ve çaresini sunmadığı yoksulluğun (altı başlıkları ve sebepleri çok çeşitli) bir numaralı sebep olduğunu düşünüyorum.
Yoksulluğa, türlü türlü yolsuzlukla sebep olanın, yoksulluğu tümüyle gidermek gibi bir derdi de olamaz.
Eşyanın tabiatına aykırı olan bu tutum, zaman içinde parti yöneticilerini "halden anlamaz" bir duruma da dönüştürdü. Bunu söylerken, hiçbir şey yapılmadığı iddiasında değilim. Bilakis, AKP iktidarının en hünerli olduğu sahalardan biri, istihdam sorunun çözmek, üretimi arttırmak yerine, yoksulluğu sosyal yardım politikalarını genişleterek yönetmek oldu.
Ama 22 yıl sonra yoksulluğun derinleşip, denizin bittiği bugün, sosyal politikaların dayandırıldığı parasal kaynaklar da tükendi.
Tam da bu nedenle merkezi yönetimin asli görevi olan refahı arttırmak ve geliş eşitsizliğini gidermeye yönelik çözüm yolları, CHP'li belediyelerin gündeminin ilk sırasına oturdu.
Belediyeler, kent yoksulluğunu azaltmak amacıyla güç ve kapasitelerinin çok üzerinde bir sosyal politika seti oluşturdu.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, belki yakın çalışma arkadaşları değil ama kamuoyu beklentilerinin çok üzerinde bir sonuç aldı.
Seçim gecesi Orta Sayfa ekibi olarak seçim özel yayını için Now Haber stüdyolarındaydık. İmamoğlu daha önce Doğan Şentürk'e verdiği sözü tutarak geceyarısından sonra dahi olsa, kendisini izleyen Now Haber muhabiri Gülşah İnce ile seçim özel yayınımıza bağlandı.
Yukarıda anlattığım yoksulluk........
© T24
visit website