menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

AK Parti seçmen tabanında çözülme: Muhafazakârlar neden daha hızlı değişiyor?

52 7
05.08.2024

Diğer

05 Ağustos 2024

Yayınlanan anketlerde CHP’nin yüzde 30 eşiğini geçtiğini, Ak Parti’nin de yüzde 30’un altına düştüğünü görüyoruz. Bu eğilimin kalıcı olup olmayacağı siyasi zeminde CHP’nin yapacakları kadar Ak Parti’nin yapacaklarına da bağlı. Asıl belirleyici ise toplumsal dinamikler olacak.

Ak Parti seçmen tabanındaki çözülme güncel siyasi tartışma ve tercihlerden öte sosyolojik değişime dair emareler barındırıyor. Siyasi zeminde muhafazakar seçmenin veya kimliklerden ve kutuplaşmanın ambargosundan hareket eden seçmenin CHP karşıtlığı duygusu ne denli aşınacak göreceğiz.

CHP ve sol fikriyat karşıtlığı kadar Ak Parti tabanındaki muhafazakar seçmenin asıl değerlerinde ve yaşam pratiklerindeki değişimin siyasi tercihlere yansıma dozu, biçimi gidişatı değiştirecek.

Bu açıdan bakarak muhafazakar seçmenin henüz siyasi tercihlere güçlü biçimde yansımamış olsa da değiştiği kamuoyunda da sıkça dillendiriliyor. Doğru, muhafazakar seçmen değişiyor ama bu açıklama biraz da eksik kalıyor. Çünkü toplum değişiyor, endişeli modernler de değişiyor ama galiba muhafazakar seçmenin bir kısmı biraz daha hızlı değişiyor.

‘Muhafazakar modernler, endişeli modernler’ tanımlamaları 2008’de KONDA’da geliştirdiğimiz bir hayat tarzı kümelenmeleri modelinin tanımlarıydı. Modernlik bir teorik tanım olarak kullanılmamıştı. Araştırmada konu edinilen 11 gündelik hayat alanında (giyim, alış veriş, tatil, eğlence, medya takibi, vb.) alışkanlıklar, pratikler üzerinden, daha kentli, daha çağdaş eylem ve tercihler üzerinden “modern” tanımı kullanıldı.
Araştırma bulgularından biri, toplumun üçte birinin modern tanımı içinde olabileceğiydi. Bu üçte birlik kesim elbette homojen değildi. Değerleri, algı ve beklentileri, korkuları üzerinden bakıldığında bu üçte birlik modern kesim kendi içinde de “endişeli modernler”, “mazbut modernler”, “muhafazakar modernler” olarak üç ayrı kümeye ayrışıyordu. Benzer biçimde muhafazakarlar da “dindar muhafazakarlar”, “geleneksel muhafazakarlar” şeklinde kümelenmişti.

2008’den bu yana toplum dinamik biçimde değişmeye devam ediyor. Yalnızca siyasete ve seçim sonuçlarına baktığımızda donmuş bir göle bakar gibi olduk çok uzun süre. Yüzeydeki buz tabakasını şekillendiren siyasal kutuplaşma ve kimlik siyaseti oldu. O buz tabakasına bakarak 2010-2023 arasındaki tüm sandık sonuçlarında Ak Parti’nin sürekli birinciliğini gördük.

Halbuki buz tabakasının altında başka dinamikler, hareketler yaşanmaya devam etti. Siyaset o dinamiklerden beslenemediği, kimlik ve kutuplaşma siyaseti devam ettiği için de gerçek hayat ile siyaset arasındaki yarılma büyüdü. Yüzeyden bakarak toplumun değişmediği ve hatta değişmeyeceği sanıldı.

2002’de seçmen sayısı 41.3 milyondu, 2024’te 61.4 milyona yükseldi. Son 22 yılda yalnızca yeni seçmen artışı 20 milyon oldu. Daha da önemlisi 2000’de 67.8 milyon olan nüfusun 44 milyonu (yüzde 65) il ve ilçe merkezlerinde yaşarken, bugün 85.3 milyon nüfusun 79 milyonu il ve ilçe merkezlerinde yaşıyor.

Kırlardan kente göç devam ederken, geleneksel ve monolitik hayat biçimlerinin esas olduğu ilçeler kente dönüşüyor, çoğulculaşıyor. Daha da önemlisi geleneksel ve monolitik koşullara doğan kuşakların yerini il ve ilçelerdeki farklılıkların esas olduğu hayata doğan kuşaklar alıyor.

2008’den bu yana TÜİK verilerine göre okullaşma oranı yüzde 100’e geldi, üniversite eğitimliler yüzde 18’i aştı. 2008’de ortaokul ve lise seviyesi eğitimliler yüzde 30’du, bugün yüzde 48 oranında.

Demografi değişti son 20 yılda. Bir yandan ortalama........

© T24


Get it on Google Play