menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

31 Mart öncesi son durum: Genel seçimin tekrarı mı yoksa geleceğin habercisi mi?

92 1
25.03.2024

Diğer

25 Mart 2024

Yerel seçimlerin genel seçimlerden farklı dinamikleri olduğu kabul edilir genellikle. Teorik olarak doğrudur da. Yerelin sorunlarının ve yerel adayların önde ve gündemde olduğu koşullarda seçmenlerin de oy tercihlerinde genel seçimlerden farklı düşünecekleri varsayılır.

Bir başka veri ve bilgi, uzun yıllar boyunca ülke siyasetinin ilçelerde şekillendiğidir. İlçeler esas itibarıyla monolitik toplumsal dokulardı bir zamanlar. Her bir ilçe oldukça ağırlıklı biçimde bir inanç kümesinin ve etnik aidiyetin var olduğu, ortak iyi, doğru, güzel, ayıp tanımlarının bulunduğu mekanlardı. O nedenle il üzerinden değil ilçe üzerinden farklı toplumsal dokular ve siyasi tercihlere bakmak anlamlı farklılıkları da gösteriyordu.

2000’li yıllardan itibaren göçle beraber ilçelerin ve il merkezlerinin toplumsal dokusu değişti. Buna bağlı olarak da siyasetin zemini artık ilçeler olmaktan çıkıyor. Eskinin monolitik kimlik ve kültürlü ilçelerindeki nüfus il merkezlerinde ve özellikle de 8-10 metropolde toplaşıyor. Eskinin tek kimlikli ilçelerindeki nüfus azalıyor ve yaşlanıyor. İl merkezleri ve metropoller çok kimlikli toplumsal yapılara ev sahipliği yapıyor.

Göç ve mekânsal ilişkideki değişim bireylerin ve yerel toplumsal dokuların tutum ve davranışlarını da değiştirdi. Yanı sıra teknolojik değişim de gündelik hayat ritmini değiştirdi. Eskiden radyo ve devlet tekelindeki ajans haberlerine dayanan siyasal iletişim bugün artık çok kanallı, çok mecralı, çok kaynaklı. Seçmenin habere ve bilgiye erişimi çeşitlendi, anonimleşti.

Yeni metropollü gündelik hayat ritmi içinde ilişki formatı değişti. Akrabalık, arkadaşlık, dostluk, hemşehrilik, dayanışma ve örgütlenme biçimleri tek kimlikli ilçelerden ve illerden farklı, daha çeşitli, çok kimlikli ve çok aidiyetli artık.

Siyaset ise daha büyük kimliklere, aidiyetlere ve kutuplaşmalara yaslanmış durumda. Tüm bu değişimin üzerine gündelik hayatın gerçekliğinden kopan ve kutuplaşan siyasi zemini dikkate alınca, şunu söylemek mümkün artık: Yerel seçimler yerelin dinamiklerinden değil ulusalın dinamiklerinden ve gerilimlerinden şekilleniyor bir süredir.

Nitekim projecilikten ibaret hale gelmiş yerel seçim aday ve kampanyalarına karşın söylemler, atışmalar, rekabet ulusaldaki pozisyonlardan, dinamiklerden, söylemlerden besleniyor. Yerel seçim tartışmaları, gerilimleri, kampanyaları ulusalı tekrarlıyor, kopyalıyor.

31 Mart yerel seçimleri de böyle olacak muhtemelen. Seçmenin yüzde 90’ının yaşadığı yerlerdeki yerel seçim siyasal tercihleri ulusaldaki tercihlerden çok da farklı olmayacak. Küçük ilçelerde, belki bazı geleneksel il merkezlerinde adayın kimliği, kişiliği farklı siyasal ve sayısal sonuçlar üretse de bu yerel seçimdeki yerel meclislere dair oy tercihlerinin temel motivasyonu genel seçimlerdeki pozisyonlardan besleneceğini öngörebiliriz.

Bu noktadan bakılınca yerel seçimlerin yerel meclislere dair oy oranlarında iktidar ile muhalefet bloku oy toplamlarında ülkedeki yüzde 48-52 aralığına sıkışmış olan genel denge halinin değişip değişmeyeceğini göreceğiz.

Kutuplaşmaya dayanan bu denge bir tarafın lehine bozulur mu? Henüz bozulacağına dair bir işaret yok sokaklarda, meydanlarda. Genel seçimlerin ardından yorgun, bezgin ve siyasetten umutsuz gibi görünen seçmenin sessizliği şu soruyu gündeme getiriyor. Yerel seçimlerdeki yerel meclislere veya belediye başkanlıklarına dair gerçekleşecek siyasi tablo genel seçimlerin tekrarı mı olacak yoksa geleceğin habercisi mi?

Çok partili ilk yerel seçimler 1930 yılında yapıldı. Bu seçimin iki önemli özelliği vardı. Birincisi kadınlar ilk kez 1930 yerel seçimlerinde seçme ve seçilme haklarını kullandılar. İkincisi seçimlere Cumhuriyet’i kuran kadroların partisi Cumhuriyet Halk Fırkası (CHF) ve yeni kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası (SCF) katıldı. SCF çok büyük bir başarı gösterememiş olsa da toplumdaki muhalefet potansiyelinin varlığının ortaya çıkması sonucu üzerindeki devlet baskısının da artışı sonrası SCF kurucusu Fethi Bey tarafından daha ömrünün birinci yılını doldurmadan kapatıldı.

1946 yılından itibaren de düzenli olarak yerel seçimler yapılıyor. 27 Mayıs Darbesi sonrasından bugüne gerçekleştirilen yerel seçim sonuçlarına genel seçim ile yerel seçim oy dağılımları ilişkisi, benzerlikleri ve farklılıkları........

© T24


Get it on Google Play