menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Özgür Özel'in girdiği fotoğraf karesi, Türkiye'nin girmediği kare

22 15
24.07.2024

Diğer

24 Temmuz 2024

1996'da kurulan Refahyol dönemindeki Türkiye - AB ilişkilerini özetleyen şahane bir karikatür vardır.

1990'ların ortasında Türkiye AB'ye aday mı değil mi tartışmaları, Türkiye'nin aile fotoğrafında yeri var mı yok mu metaforu üzerinden giderdi. Malum AB liderleri toplantılarının ardından "aile fotoğrafı çektirirlerdi. İşlevsel bir demokrasiye sahip olmayan, nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman bir ülke olan Türkiye'nin Avrupa ailesine ait olmadığını düşünenler çoktu.

Şimdi olduğu gibi Türkiye'ye demokrasi gömleğini XL bulanlar da AB'den hazzetmezlerdi.

Karikatürde, dönemin Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller, AB liderleri ile birlikte poz verirken, yanında duran Başbakan Necmettin Erbakan ise kameraya sırtını dönmüş şekilde çizilmişti. Çiller'in baloncuğunda yanlış hatırlamıyorsam "Ama hocam lütfen" türünden bir sitem vardı.

Şu aralar, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Kıbrıs harekâtının 50. yıldönümü vesilesiyle gittiği KKTC'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la göründüğü fotoğraf karesi tartışıldı. Meselenin iç siyaset boyutuna bu aşamada girmeyeyim.

Ben ana muhalefet liderinin bir başka fotoğraf karesini gündeme getirmesini, Türkiye'nin Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) zirve fotoğrafında neden olmadığını sorgulamasını beklerdim.

Son iki aydır süren zirveler zinciri, İngiltere'de yapılan AST zirve toplantısı ile son buldu. Cumhurbaşkanı İtalya'daki G20 zirvesine katılırken, Dışişleri Bakanı Çin'e yaptığı ziyaretin ardından, BRICS ülkelerinin Rusya'da yaptığı dışişleri bakanları toplantısına katıldı.

Yine Erdoğan, Washington'daki NATO zirvesine gitmeden önce Şangay İşbirliği Teşkilatı'nın Astana'daki (ŞİT) zirvesine katıldı. Yaptığı açıklama ile bu otakratlar kulübüne üye olmak hevesinden vazgeçmediğini de yineledi.

Zirve sırasında "dostum" dediği Rusya lideri Vladimir Putin'le yan yana poz verdi. Emekli Büyükelçi Selim Kuneralp'in yazısında vurguladığı gibi, bu görüşmeden kısa bir süre sonra, Rusya Kiev'de bir çocuk hastanesini vurdu. Gazze için ortalağı kaldıran Türkiye'den tabii ki manalı bir ses çıkmadı.

Değişen jeostratejik ortamda, Türkiye'nin ŞİT ve BRICS gibi oluşumlarla ne türden bir ilişki biçimi içinde olması gerektiği tartışılır. Sonuçta Türkiye'nin elbet aralarında komşularının da olduğu diktatörler ve otokratlarla çalışmaması, ilişki kurmaması söz konusu olamaz. Ama işte; ilişki biçimi önemli. "Ekonomik ilişkilerimi geliştireceğim, bu örgütlerin içinde Türk Cumhuriyetlerinin yanında durup, Rusya ve Çin'e karşı denge oluşturacağım" gibi bazı argümanlarla, sınırlı bir ilişki biçimi tutturmak var, bir de........

© T24


Get it on Google Play