menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İktidardan bir garip dış politika uygulaması

45 8
14.05.2024

Diğer

14 Mayıs 2024

Geçtiğimiz günlerde Türk dış politikası adına fantastik bir gelişme yaşandı.

Fantastik demem, meseleye olumlu anlamda baktığımdan değil. Garip, acayip gibi tanımlar da kullanabilirdim.

1 Mayıs öğlen saatlerinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın akşamüzeri önemli bir açıklama yapacağı duyuruldu.

Fidan Endonezya Dışişleri Bakanı ile yaptığı görüşmenin ardından beklenen açıklamayı yaptı.

"Biz de bugün yaptığımız değerlendirmelerin neticesini sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettik ve alınan siyasi karar gereği buradan ilk kez duyurmak istiyorum. Türkiye olarak Güney Afrika'nın İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanı'nda açtığı davaya müdahil olmaya karar verdik. Bu adımla Uluslararası Adalet Divanı önündeki sürecin doğru yönde ilerlemesini temenni ediyoruz. Esasen ifade ettiğim gibi bu başvurumuza yönelik çalışmalarımız çok uzun süredir devam etmekteydi. Biz bundan sonra bu siyasi karar Cumhurbaşkanımız tarafından alındıktan sonra ve şu anda bütün dünyaya duyurulduktan sonra hukuki çalışmalarımızı tamamlayacağız."

Gerçekten insanın aklı almıyor. Devlette ciddiyet diye bir şey kalmamış. İç politika için her şey ters yüz edilir oldu.

Normali, Türkiye'nin önce UAD'deki sürece nasıl katkıda bulunabileceğinin ayrıntılı olarak değerlendirilmesidir. Türk hukukçuların ve uzmanların, hatta karşılığını verip, uzmanlığını alabileceğimiz yabancı hukukçuların da görüşlerine başvurulur. Türkiye bu sürece "manalı katkıda" bulunabilir sonucu çıkarsa; başvurunun beraberinde getirebileceği artı ve eksilerle beraber siyasi makama karar için sunum yapılır.

Bu kez öyle olmamış.

Bakan Fidan çalışmaların uzun süredir devam ettiğini belirtiyor. Demek ki çalışmalar, değerlendirmeler tamamlanmamış. Zira hemen akabinde, "bu siyasi karar Cumhurbaşkanımız tarafından alındıktan sonra, hukuki çalışmalarımızı tamamlayacağız" diyor.

Sürecin çarpıklığını emekli büyükelçi Faruk Loğoğlu çok güzel özetlemiş:

"Bakan Fidan açıklamasında, kararın siyasi olduğunu, hukuki gerekçelerinin ise oluşturulmasına çalışıldığını belirtmektedir. İşin püf noktalarından birisi de budur! Zira alınan siyasi bir karara arkasından hukuki kılıf oluşturmak yöntemi işin doğasına aykırıdır ve atılmak istenen adımı baştan sakatlar. İşin doğası konunun önce hukuki yönleriyle değerlendirilmesi, siyasi kararın da buna göre oluşturulmasıdır. Hukuk at, siyaset de araba ise, iktidar atı arabanın önüne değil, arkasına........

© T24


Get it on Google Play