menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

ABD'yle yumuşama Uzak Doğu yatırımcısına nasıl yansır?

49 0
14.02.2024

Diğer

14 Şubat 2024

ABD ile ilişkiler her daim önemli olduğu için Türkiye'de görevli yabancı diplomatların Ankara-Washington ilişkilerindeki gidişatı öğrenmek istemesi gayet doğaldır.

Ancak Japonya ve Güney Kore gibi ABD'nin Uzak Doğu'daki müttefikleri için, Ankara-Washington barometresi ayrı bir önem taşır. Pandemi döneminde malum seyahat kısıtlamaları ve hangi ülkeye gidilir, gidilmez tartışmaları sürerken, Uzak Doğulu bir diplomat, "Biz bu tür konularda da ABD ne yapıyor diye bakarız" demişti.

Uzak Doğu'daki bazı ülkeler, sadece seyahat ve turizm gibi konularda değil, özellikle ekonomik ilişkiler, daha da önemlisi yatırım konularında da karar almadan önce ABD ile o ülkenin ilişkilerinin nabzını tutarlar. Elbette en önemli kriter bu değildir.

Türkiye'deki ekonomik durum, siyasi atmosfer, hukukun üstünlüğü en belirleyici kriter olmaya devam ediyor. Ama işte bu kriterlere paralel olarak illa ki ABD'yle ilişkileri de bir kriter olarak görürler.

Bu nedenle Türkiye'nin ABD ile ilişkilerinde nisbi bir yumuşamanın bir çarpan etkisi yaratma olasılığı bulunuyor.

Malum, bu hafta itibariyle Türk-Amerikan ilişkilerini gölgeleyen önemli bir pürüz geride bırakıldı. Türkiye Ukrayna savaşı açısından ABD'nin çok önem verdiği NATO genişlemesi çerçevesinde İsveç'in üyeliğini onayladı. ABD ise F-16 satışı için Kongre'den onay aldı. Böylece son iki yılda ilişkilerin ve ve görüşmelerin neredeyse yüzde 70'lik kısmını işgal eden bir kördüğüm ortadan kalkmış oldu. Kendi kulaklarımla duymadım, ama bu yüzde 70'lik oran Amerikalı diplomatlarca ifade edilmiş.

Açıkçası AKP'nin çok küçümsediği 20 yıl öncenin Türkiye'siyle ABD arasında hemen her konuda dirsek teması vardı. Bir Amerikan dışişleri bakanının Orta Doğu'da çıkmış yangını söndürmek için bölgeye beş kere gelip, bir kere dışında Türkiye'yi pas geçmesi düşünülemezdi. İlla ki her seferinde uğramış olurdu. Ayrıca Türk-Amerikan ilişkilerinde Kafkaslar'dan, Balkanlar'a, Orta Doğu'dan Asya'ya pek çok konu masaya yatırılırdı. Her konuda da illa görüş birliği sağlanması da söz konusu değildi. Ancak ABD işine gelse de gelmese de, söylenenler bir kulaktan girip........

© T24


Get it on Google Play