Safiyetle şeytanlığın bir tür savaşımı
Diğer
13 Eylül 2024
SAKIN SES ÇIKARMA
X X X 1/2
(Speak No Evil)
Yönetmen: James Watkins
Senaryo: Christian Tafdrup, Mads Tafdrup, James Watkins
Görüntü: Tim Maurice-Jones/ Müzik: Danny Bensi, Saunder Jurriaans
Oyuncular: James McAvoy, Mackenzie Davis, Scott McNairy, Aisling Franciosi, Alix West Lefler, Dan Hough
Universal filmi - ABD - İngiliz yapımı, 2024
İşte size son derece yeni bir film. Neredeyse dünyayla aynı zamanda gösterime çıkıyor; dolayısıyla hakkında verilmiş çok hüküm yok!... Ayrıca bir gerilim filmi de sayılabilir. Ama yıllardır bunca gerilim izlemiş olan kimseye (ben dahil) bir "deja vu - görülmüş" hissi vermeyeceği kesin sayılabilir.
Film İtalya'nın Toscana yöresinde tatile çıkmış olan iki ailenin tanışmasıyla açılıyor. Pahalı bir tatildir bu; örneğin "bir rizotto 49 Euro'dur". Birer çocuklu ailelerden biri ABD'den gelen Ben ve Louise Dalton'dur. Küçük kızları, 12 yaşındaki Agnes'le birlikte... Bu yumuşak başlı kızın en büyük merakının Hoppy adlı bir pelüş tavşan olduğunu da geçerken belirteyim. (Çünkü hikâyede önemli rolü var.)
Öbür aile ise İngilizdir: Paddy ve eşi Ciara, oğulları Ant'la birlikte... Küçük Ant'ın sonradan öğreneceğimiz nedenlerle sorunları vardır. Başta hiç konuşamamak gibi... Paddy bir ara bir büyük şehir doktoru olduğunu söyler. Ama bu doğru mudur acaba? İki aile o güzel tatil vesilesiyle anlaşır ve kaynaşırlar. Sonra herkes kendi memleketine döner. Biz özellikle şakır şakır yağmur altındaki Londra'yı görürüz.
Ve İngilizler ABD'li çifti taşradaki çiftliklerine davet ederler. Böylece konuklarına elmadan yapılan şaraplar, kaz eti şöleni vb. lezzetler ikram ederler. Sürekli konuşmalar sırasında örneğin Ben şöyle der: "Duygusal olarak mağara adamlarından farklı sayılmayız!" Arada biz de şu günlerde pek aktüel laflardan biri olan "bizim normalimiz" deyimi de kullanılır.
Ama iki ailenin arası giderek açılır. Özellikle Amerikan Paddy sayesinde... Eşi Ciara oldukça yumuşak başlıdır; ama Paddy giderek zivanadan çıkar. Ona göre ev sahipleri İngiliz eksantrikleridir. Kaldıkları evi pis, yatakları leş gibi bulur; yemekleri beğenmez. Öyle ki zavallı oğluna bile olmadık biçimde, en haincesine davranır. Ve ortaya çıkar ki, o öz çocuğunu bile sevmeyen tam bir ruh hastasıdır. O şeker oğlunun konuşamaması da onun suçu olabilir mi? İki erkeğin bir sahnede yan yana........
© T24
visit website