menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

TTB cephesi: Hekimin hata yapma hakkı yok, komplikasyon yapma hakkı var; adli bilirkişilerin karar vermekle sorumlu oldukları yer de bu ayrım

24 0
02.07.2024

Diğer

02 Temmuz 2024

Türk Tabipleri Birliği (TTB), 1953 yılından bu yana bir meslek örgütü olarak önemli çalışmalarda bulunuyor. TTB, Türkiye'deki doktorların yüzde 88'inin üye olduğu ve meslek disiplinini sağlayan, hasta yakınmalarını araştırmak ve hekimlerin özel çalışma ücretlerini belirlemek gibi konularda "hekimlerin örgütlü sesi" olarak varlığını sürdürüyor. TTB İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Ayşen Yavru, malpraktis konusunda sorularımızı yanıtladı.

- İstanbul Tabip Odası olarak malpraktis konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Önce malpraktis kavramını Tıbbi Deontoloji Tüzüğü'ne göre tanımlamak isterim. Tıp doktorları ve diş tabiplerinin başta gelen görevi insan sağlığına, hayatına ve kişiliğine özen göstermektir. Buna uymayan davranışlar, uygulamalar ve bunların sonucunda meydana gelen uygunsuz sonuçlar, malpraktis olarak değerlendirilebilir.

- Bu kavramın toplumdaki yansıması hakkında ne söylersiniz?

Malpraktis şu anda sadece hekime yönelik bir kavrammış gibi algılanıyor. Ne yazık ki sadece hekimin yaptığı bir hata sonucunda oluşan kötü durum, hastaya zarar vermek gibi düşünülüyor. Aslında bu sistemin bir sonucu. Hekimlerin, bu sistemin içinde çalışan insanlar olduğu unutulmamalı. Dolayısıyla sistem hataları ve eksiklikleri de hekim hatası olarak yansıyabiliyor.

- Sistem sonucu derken, vurgulamak istediğiniz hekimin beş dakikada bir hasta görmesi ya da uzun çalışma saatleri gibi durumlar mı?

Hekimlerin beş dakikada bir hasta görme, hekim dışı çalışanların örneğin tıbbi sekreter eksikliği/yokluğu, artan tıp fakülteleri nedeniyle yetersiz öğretim üyesi -eğitim ve rol model olmak açısından- gibi pek çok neden var. Neresinden tutacağınızı aslında bilemiyorsunuz. Sonuçta her şey eğitimle başlıyor ve olanaklarla da sınırlanıyor.

Bir örnek vermek gerekirse; bir dosyada çocuğuna K vitamini aşısı yaptırmayan, bunun için imza veren bir ailenin, çocukta beyin kanaması gelişince doktora dava açtığı yazıyordu. Uç örnek de olsa malpraktisin geldiği yer açısından atmosferi tanımlıyor. Sonuçta hekimler ya bu gibi hastalara bakmıyor ya da Türkiye'den ayrılıyor. Kaybeden Türkiye oluyor. Amaç hasta ve hekimin güvende olduğu bir sağlık ortamı olmalıyken herkesin kendini karşılıklı güvensiz hissettiği bir ortam, malpraktis yasa ve pratiği de bunu besliyor.

- Artan sayıda hukuka yansıyan malpraktis davaları var. Onunla ilgili TTB'nin çalışma grupları var mı?

İstanbul Tabip Odası'nda (İTO) "Hekimlik Uygulamaları Bürosu" var. Buraya çeşitli başvurular oluyor. Bu başvurularda 2020 yılından itibaren olan sonuçları söyleyecek olursam; örneğin 2020'de toplam 535 başvuru olmuş. Bunun 351'i malpraktis, kalanları farklı nedenlerden oluşuyor. 2021 yılında yapılan 680 başvurunun 425'i malpraktis. Bu sene geride bıraktığımız 6 aylık sürede 299 başvuru olmuş ve hepsi malpraktis. Artan bir orandan söz edebiliriz.

- Artışın nedeni........

© T24


Get it on Google Play