Karadeniz ısıtılırken
Diğer
11 Mart 2024
Donetsk'e bağlı Avdiyivka’nın da Rus birliklerinin eline geçmesinin ardından bazı Batılı liderlerin kendi kaderlerinin Ukrayna’nın kaderiyle yakından bağlantılı olduğunu dile getiren açıklamaları ve sanki Kiev yönetimine destekte (kendi birliklerini Ukrayna’ya göndererek) bir sonraki faza geçmek niyetindelermiş gibi konuşmaları, NATO’nun Rusya ile topyekûn bir savaşa mı gireceği sorusunu da gündeme taşıdı.
Savaş tamtamları cılız da olsa ilk seslerini verirken, bir yandan da Karadeniz’in giderek daha tehlikeli bir görüntü vermeye başladığına tanık olmaya başladık. Zira, NATO uçaklarının Karadeniz sularında sıradışı bir hareketlilik içinde olduğu yönünde iddialar da oldu.
Şimdi neler oluyor ve bütün bunların anlamı ne, sakince onlara bakalım.
Şubat ayı sonlarında 20 Batılı ülke lideriyle Paris’te bir görüşme gerçekleştiren Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron toplantı akabinde yaptığı bir açıklamayla tüm Avrupa’yı kasvete boğabilecek şok dalgaları gönderdi. Zira, Batılı ülke liderlerinin Ukrayna'ya asker gönderme olasılığını müzakere ettiklerini ancak henüz bir fikir birliğine varılmadığını belirten Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Avrupa olarak Ukrayna’ya asker gönderebiliriz,” dedi. Macron, kıtanın ufkuna genel bir savaş manzarası yerleştirme sevdalısıymış gibi görünen bu demeciyle Avrupa ölçeğinde bir liderlik de üslenmeye hazır bir pozisyona oturmak istediğini de açık etmiş oldu. Açıklamalarının ardından onun söylediklerini destekleyici mahiyette beyanlar başka liderlerden de geldi. Bunlardan birine ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, diğerine ise Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski imza attı.
Amerikan Temsilciler Meclisi'nde konuşan Austin, Ukrayna’nın savaştaki yenilgisinin NATO ile Rusya arasında askeri bir çatışma tehdidi oluşturduğunu belirterek, “Açıkçası, eğer Ukrayna düşerse, NATO'nun Rusya ile karşı karşıya geleceğine gerçekten inanıyorum,” ifadesini kullandı. Austin, “Her gün Rusların baskı yapmaya devam ettiğini ve kademeli olarak toprak kazanımları elde ettiğini görüyoruz. Bu çok endişe verici. Bizim desteğimiz olmazsa Ukraynalılar topçu silah ve mühimmatı bakımından geride kalacak ve hava savunması eksikliği tehlikesiyle karşı karşıya kalacaklar,” şeklinde konuştu.
Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski ise Rzeczpospolita gazetesinin aktardığına göre, “Ukrayna'da NATO kuvvetlerinin varlığı düşünülemez değildir,” ifadelerini kullandı. Varşova Üniversitesi’nce düzenlenen bir konferansta konuşan Sikorski, “Başkan Emmanuel Macron'un girişimini takdir ediyorum çünkü bu, bizim Putin'den korkmamızı değil, Putin'in bizden korkmasını sağlamakla ilgili,” dedi.
Çelişkili, ilginç mesajların verilmeye çalışıldığı günlerden geçiyoruz. Zira, birileri bir adım ileri atarken çok da “başkası” olmayan birileri bir adım geri atabiliyor.
Örneğin, Polonya Savunma Bakanı Wladysław Kosiniak-Kamysz geçen cuma günü, TVN24 kanalının sorularını yanıtlarken, “Polonya ordusu Ukrayna’ya girmeyecek. Cumhurbaşkanımız, Başbakan ve ben bunu teyit ediyoruz,” şeklinde net konuştu. Kosiniak Kamysz, Kiev yönetiminin asli destekçilerden biri olan Polonya’nın Ukrayna’ya teçhizat göndererek destek vermeyi sürdüreceğini de sözlerine ekledi.
Diğer taraftan Fransa Savunma Bakanı Sebastien Lecornu da Macron’un 26 Şubat’ta kullandığı ifadelerin bağlamından kopartılarak yorumlandığını ileri sürdü. Lecornou, Cumhurbaşkanı’nın aslında Fransa’nın çatışmalara “muharebe ortağı” olarak dahil olmayacağını yeniden ifade ettiğini savunuyor ve “orada net bir şekilde masaya konan hipotezler vardı, ancak burada veya orada da söylendiği üzere kara birlikleriyle çatışmalara katılmaya yönelik hipotezler yoktu,” diyordu.
Tüm bu ifadeler havada uçuşurken, bir yandan da Karadeniz’in giderek daha tehlikeli bir görüntü verdiğini düşündürten iddialar geldi.
Söylenenlere bakılırsa, NATO uçakları geçtiğimiz perşembe günü Karadeniz sularında sıradışı bir hareketlilik göstermişti. Askeri konularda uzman olan gazeteci Alexander Zimovsky’nin kişisel Telegram kanalından aktardığı bilgilere bakılırsa, ABD Hava Kuvvetlerine ait P-8 Poseidon ve RQ-4 Global Hawk keşif uçaklarının 7/24 keşif görevi icra ettiği bölgede, bir NATO erken uyarı sistemi donanımlı bir keşif uçağının Kırım yönündeki faaliyetleri geçen perşembe günü olağandışı bir yoğunluk göstermişti.
Bu hareketliliğin ardından........
© T24
visit website