Türkiye'de sosyolojinin hikâyesi
Diğer
28 Haziran 2024
Prof.Dr. Lütfü Sunar ve Prof.Dr. Mahmut Hakkı Akın hocalarımızın yürütücülüğünde gerçekleştirilen proje kapsamında yaşı 70 ve üzeri olan yirmi bir sosyologla görüşülmüş, bu görüşmeler matbu ve dijital kitap olarak yayımlanmış olup ayrıca YouTube kanalındaki videolarla da kamuoyuna sunulmuştur. Çalışmadan Medeniyet Üniversitesi Sosyoloji bölümü öğretim üyesi olan ve aynı zamanda projenin yürütücülüğünü üstlenen Mahmut Hakkı Akın aracılığıyla bilgi sahibi oldum. Kendisi böyle bir proje hazırladıklarını ve Ege Üniversitesi Sosyoloji bölümünde görev yapmış, benim de hocalarım olan Prof.Dr. Ülgen Oskay, Prof.Dr. Önal Sayın ve Prof. Dr. Ercan Tatlıdil ile bağlantı kurma konusunda yardımımı talep etti. Projeden bu vesile ile haberdar oldum ve ardından kamuoyu ile paylaşıldığı anda hocamız bana da mesaj göndererek çalışmanın tamamına nasıl erişebileceğimi iletti. Bu yazı söz konusu projedeki yirmi kıymetli sosyoloğun görüşlerinin dinlenmesi sonrasında bana hissettirmiş oldukları üzerine kaleme alınmıştır.
Öncelikle bu projenin içerisinde yer alan hocalarımızın ismini sizlerle paylaşmak istiyorum: Ali Yaşar Sarıbay, Bahattin Akşit, Bedri Mermutlu, Beşir Atalay, Behlü Dikeçligil, Enis Öksüz, Ercan Tatlıdil, Fügen Berkay, İhsan Sezal, Kadir Cangızbay, Korkut Tuna, Mustafa Aydın, Mustafa Erkal, Nilgün Çelebi, Oya Baydar, Önal Sayın, Sabahattin Güllülü, Sami Şener, Ülgen Oskay, Ümit Meriç, Yusuf Ziya Özcan.
Görüşülen isimlere yakından bakıldığında farklı görüşlere mensup kişilerin olduğu görülmektedir. Ayrıca içlerinde lisans, yüksek lisans eğitimleri sosyoloji olmayıp sonradan sosyoloji alanına kayan isimler bulunmaktadır. Ortak paydaları ise söz konusu isimlerin ülke tarihinin son derece zorlu zamanları içerisinde sosyoloji gibi bir disiplin içerisinde çalışmaları, üretmeleri ve alanın yerleşmesinde önemli katkılar sunmuş olmalarıdır. Her birisinin yapmış oldukları yayınlar kadar yetiştirmiş oldukları öğrencileri ve onların da sosyolojiye, sosyal bilimlere, ülkeye katmış olduklarını göz önünde bulundurduğumuzda, hocalarımıza candan bir teşekkürü sunduğu için bile bu projenin çok ama çok kıymetli olduğunu söylemeliyim.
Aslında bu çalışma Türkiye'nin son altmış yıl içerisinde nasıl büyük bir toplumsal değişim süreci içerisinden geçmiş olduğunu da gözler önüne sermesi hasebiyle son derece büyük bir önem arz etmekte. Hocalarımızın her birinin eğitim hayatlarından başlayarak yıllar içerisinde nasıl bir gelişim gösterdiklerini bu vesile ile öğrenirken aynı zamanda ülkemizin nasıl bir dönüşüm süreci içerisinden geçmiş olduğunu da kavramış oluyoruz. Bugünlerde çok şikayetçi olduğumuz kutuplaşma meselesinin aslında bu topraklarda 1960'lı yılların sonlarından itibaren kendisini hissettirdiğini ve gerilimin önce üniversite içerisinde farklı ideolojik kamplaşmalar ile varlığını gösterdiğini ardından ise bu durumun hiç olmaması gereken noktada bilimsel dünyada da karşılık bulduğunu öğreniyoruz. Bir başka ifadeyle bu ülkenin makus talihinin aslında şimdi olup bitenlerin değil geçmişten getirdiklerimizle bağlantılı olmuş olduğunu, sevgili hocalarımız kendi deneyimleri üzerinden gayet güzel bir biçimde ortaya koyuyorlar. Sadece bu hikâyelerin öğrenilmesi açısından dahi bu projenin sadece sosyoloji öğrencilerinin ve alana ilgi duyanların değil içinde yaşadıkları ülkeyi daha iyi anlamak isteyen tüm meraklılar için başvuru kaynağı olabileceği kanaatindeyim. Çünkü burada içlerinde milliyetçiliği de İslam'ı da sosyalizmi de ideolojik olarak benimsemiş ve yıllar içerisinde yaşananlar sonrasında olup bitenleri başka bir şekilde görmeyi öğrenen insanlar var. Her şeyden önemlisi bu kişiler bir zamanlar yaşanan gerilimlerin aksine hayatlarını bir kelime ile anlatmaları gerektiğinde kutuplaşmanın yerine bir arada olmayı ve daha adil bir ülkeyi, dünyayı tasavvur etmeyi sürdürüyorlar.
Çalışmada hocalarımızı dinlediğimizde ülkenin kurucu kadrosunun büyük zorluklara karşın atmış eğitim alanında atmış olduğu adımların ne kadar........
© T24
visit website