menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bozkurt işareti, UEFA ve ardından yaşananlar

23 9
05.07.2024

Diğer

05 Temmuz 2024

Türkiye milli takımının Avusturya milli takımını elemesi sonrasında karşılaşmadaki iki golü atan Melih Demiral'ın saha ortasındaki bozkurt selamı bir anda hem Avrupa'yı hem de Türkiye'yi salladı. Siyasi simgeler konusunda oldum olası "Ne sağcıyım ne solcu futbolcuyum futbolcu" modunu şiar edinmiş ülke kamuoyu açısından yapılan hareket karşısında nasıl bir tavır takınılacağı hususunda ikilemde kalındı. Bir tarafta yapılan hareketi bir siyasi partinin simgesi olarak görenler ve bunu savunanlar yer alırken öte tarafta bu hareketin siyasal bir hareketin simgesi olduğu için reddedenler ve bu davranışı kınayanlar yer aldı. Bir de bu ikisinin arasında kalan ve söz konusu simgenin Türklüğün geçmişinden getirilen bir sembolü temsil ettiğini iddia edenlerin bulunduğunu da bu vesile ile görmüş olduk.

Önce şuradan başlamakta yarar var gibi geliyor: Spor sahaları özellikle de futbol gibi çok daha geniş kitlelerin ilgisini üzerine toplayan alanlarda yapılacak olan davranışların etkisi sadece orası ile sınırlı kalmamaktadır. Her bir kişinin siyasal görüşü, ideolojisi ve kendisine yakın gördüğü yaklaşımları olabilir ancak milli forma adı altında temsil ettiğiniz kimliğin çok daha geniş kapsamlı bir yapıyı yansıttığını ve bu doğrultuda da yapacağınız her bir davranışın çok daha bağlayıcı olduğu gerçeğini de göz ardı etmemek durumunda olduğunuzu bilmelisiniz. İşte bu noktada Melih Demiral'ın Türklüğü simgelediğini düşündüğü hareket ile ortaya çıkan tartışma bir anda ülke gündeminin önüne geçiverdi.

3 Temmuz itibarı ile enflasyon rakamlarını ve maaş zamlarını konuşmamız gerekirken bambaşka bir konuyu gündeme taşımak durumunda kaldık. Türkiye'de futbolun en az futbol olduğunu defalarca yazmış bir kişi olarak, bu tartışmanın ortaya çıkması sonrasında önümüzdeki çeyrek final maçı ve sonrasında olacaklar da şimdiden belirlendi diyebilirim. UEFA'nın her zaman takınmış olduğu kaypak tavrı burada da sürdürmesi sonrasında yapılanı ve sonrasında yaşananları doğru bir şekilde tahlil etmek yerine duygularla tutum almak durumunda kaldık/kalmaya da devam edeceğiz. Alman Bakan'ın olaya müdahil olmasının ardından Almanya'nın Ankara Büyükelçisi'nin Dışişleri Bakanlığı'na çağrılması ve ardından başta MHP lideri olmak üzere pek çok siyasi parti liderinin ve parti sözcülerinin açıklamalar yapması, durumun nasıl bir minvale büründüğünü anlamamız açısından dikkat çekicidir.

Öte yandan futbol sahalarındaki futbolcular tarafından yapılan birtakım el işaretlerine yönelik yaklaşımlarımızın da yine siyaset üzerinden yürüdüğü gerçeğini de unutmamamız gerektiğini hatırlatmak isterim. Daha önce Emre Belözoğlu tarafından yapılan rabia işareti ile Deniz Naki tarafından yapılan zafer işaretine farklı yaklaşıldığını ve birisinin ceza alırken diğerinin almadığını da eklemeliyim. Merih Demiral'ın yapmış olduğu hareketi siyasal bir partinin işareti olarak görüyorum ve doğru bulmuyorum ancak bu davranış etrafında yaşanan tartışmayı da onaylamıyorum. Futbolcunun maçın bitiminde yapmış olduğu hareket sonrasında hedef tahtasına konulmasını ve onun davranışı üzerinden topyekûn bir kabul veyahut ret kampanyası yaratılması halini kabullenmiyorum.

Gelelim işin diğer kısmına, UEFA'nın bazı işaretleri örneğin Sırp futbolcuların çetnik selamını cezalandırmazken geçtiğimiz iki önceki Avrupa Şampiyonasında İsviçreli Granit Xhaka ve Xherdan Shaqiri'nin iki ellerinin baş parmakları ile oluşturdukları Arnavut çift başlı kartal sevincine para cezası vermesi durumu yeniden yaşanıyor. İçinden geçmekte olduğumuz yeni dünya yapılanması içerisinde özellikle göçmenlerin hareketliliği sonrasında başta Avrupa olmak üzere dünyanın pek çok........

© T24


Get it on Google Play