menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“BU SANA SON MEKTUBUM”

19 0
19.03.2024

Başlıktaki şarkıyı bilirsiniz, Nilipek olağanüstü söyler. Şarkıyı daha öncesinden Suat Sayın’ın muhteşem sesinden biliriz.

İçimizi titretir, zihnimizde çalar:

“Bu sana son mektubum / Ayrılmaya mecburum…”

Bir unutulmaz mektubumuz daha vardır, Filiz Akın’lı sahneler eşlik eder:

“Bitsin her şey, bütün aşkım /Bunu senden diliyorum,

Son mektubu yazarken ben saadetler diliyorum.”

Biri bize “Bu son” dediğinde mahzunlaşırız, içimiz erir.

Kızgınlıkları, kırgınlıkları kenara iter “son kez” diyene sarılmaya kalkarız.

Oysa. “Son kez” diyenin yaptığı şey sadece duygu yönetimidir. İletişimde çok işe yarar.

Gündelik hayatta bunu biliriz ama siyasal hayatta bu bilgiyi hatırlayanlar ayakta kalır.

Duyguları hayata geçirebilenlerin sonuç almaları kolaylaşır.

Tüm sertliklerimize rağmen biz duygusal bir milletiz.

İngilizler gibi soğuk, Almanlar gibi ağırkanlı, Amerikalılar gibi çıkar odaklı, kuzey ülkeleri gibi mantığa teslim değiliz.

Bizim kalbimize dokunan elimizdekini alabilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu biliyor. İyi biliyor.

Siyasi hayatı duyguları harekete geçirerek başladı, öyle sağlamlaştı.

Dünyanın bin kez değiştiği süreçte, duyguları harekete geçirerek iktidarını korumayı başardı.

1996’da Siirt’te, “Minareler süngü, kubbeler miğfer” şiiriyle açtığı parantez, gençlik buluşmasında söylediği “Bu son seçimim” cümlesiyle kapanabilir mi?

Kapanmaz.

Nedenlerini sıralayarak uzatmayayım, en basiti siyaset öyle girilince çıkılabilen bir şey değil. Kuşatıcı bir şey.

Öyleyse neden “Bu son seçimim” dedi?

Bu bir stratejiydi. Kıl payı seçim sonuçları ortamında duygulara basarak yükselme stratejisi.

Ve fakat. Etrafında bu stratejiyi anlayabilecek ve de besleyebilecek kimse yoktu.

Deneyimsiz çevre, hemen konuyu alıp Anayasa’ya, yeniden seçilmeye doğru iteledi. Duyguların sıcaklığını, hukukun soğukluğuyla yok ettiler.

Şahsen tanıdığım Devlet Bahçeli, zekâsı tartışılmaz bir lider.

MHP Kurultayında Erdoğan’ın stratejisine geri dönmekle kalmadı, duyguları bir ileri düzeye taşıdı:

“Türk milletini yanız bırakamazsın!”

Bu çıkışını Erdoğan sevdasıyla açıklamak olmaz. Kafasındaki Türkiye tasavvuru için Erdoğan’ın liderlik gücüne ihtiyacı olduğu açık.

SEÇİME DAİR........

© SuperHaber


Get it on Google Play