Hayat inceldiği yerden kopmamalı!..
Voleybol antrenörü Banu Şuşut Has anlatmış:
“Bugün akşam üzeri ailemle birlikte, Karşıyaka Bostanlı’ya doğru yürüyüşe çıktık.
Bu bizim olağan yürüyüş parkurumuzdu.
Dönüş yolunda Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu önünde kısa bir mola verdik. Ben etkinlik afişlerine göz atmak istemiştim. Bu aralar içi dolu bir tiyatro eseri ya da usta işi bir konsere gitmeyi özlediğimizi konuşuyorduk aramızda.
Neyse lafı fazla uzatmayayım, aramızda ona mı gitmeli, buna mı bilet almalı derken, tiyatro yakınındaki parkın çimlerinden gelen bir inilti duyduk. Dört ayaklı kızımız ve biz biraz yakınlaşınca, daha önce bu civarda pek tanık olmadığımız bir durumla karşılaştık.
Keşke hiç tanık olmasaydık...
★★★
Otuzlarında bir erkek ve ona yaklaşık 5-6 metre uzaklıkta çimlere uzanmış genç bir kadın vardı. Erkek ona bir şeyler söylüyordu ama mesafesini de koruyordu.
Onlara iyice yaklaştığımızda, çimlerde uzanan genç kadının burnunun muhtemelen kırılmış, vücudunun yüzü dahil, muhtelif yerlerinin kan revan içinde kaldığını gördüm. Oluk oluk kanıyordu ve kadın uykudan uyanmış gibi konuşuyordu. Üzerinde kısa kollu bir tişört ve mini bir jean etek vardı, altından kanlanmış çamaşırı görünüyordu. Yanındaki beyefendi yardım etmek ister gibiydi ama o dakikada ona neler olduğunu sorma ihtiyacı duymuştum. Bir hemcinsimi bu şekilde görmek içimi çok acıtmıştı. Hoş, erkek de olsa dururdum, ama düzgün fizikli genç kadın, bu zavallı haliyle oradan geçen herkesin dikkatini çekiyordu. Ama ilginçtir ki bir kısmı sadece tiksinir gibi bakıyordu genç kadına!..
★★★
Kadın bizi görünce ‘Yardım edin ne olur!’ dedi ve bana çaresizce elini uzattı. Yaklaştım, darp edildiğini, tanımadığı birilerinin ona saldırdığını söylüyordu. Burnunu gösterip canının çok yandığını belirtiyor, tekrar tekrar yüzünün ne durumda olduğunu........
© Sözcü
visit website