menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ölüyor ve kusursuzca gömülüyoruz, ya yaşamak?

29 17
friday

TDK’ya göre ‘Utanmak’, “Yaptığı bir işten veya bulunduğu durumdan dolayı sıkıntı duymak, mahcup olmak” şeklinde ifade ediliyor.

Felsefeci Prof. Dr. Teoman Duralı, “Bir insanın en önemli özelliği utanma duygusudur” derdi.

Bizim literatürümüzde şöyle bir söz var, “Yer yarılsaydı da içine girseydim”... Yani geleneğimizde aslında ‘utanmak’ duygusu var. Ancak son yıllarda biz ona birebir anlam yüklemiş olmalıyız ki, yer yarılıyor ve içine girip, çıkamıyoruz sahiden. Utançtan değil, ihmalden.

Yazar Murathan Mungan’ın sözü; “Türkiye’de her şey olabilirsiniz ama bir tek şey olamazsınız” der, “Rezil olamazsınız!”

Peki biz bu yerin altına saklanacak kadar utanma duygusundan, rezil olamayacağımız noktaya nasıl geldik?

Nasıl birer teflon tavaya dönüşebildik?

“Utanmaz!” diyerek dışladıklarımız nasıl oldu da toplum içinde elini kolunu sallayarak, yüzü kızarmadan, pişkin pişkin aramızda dolaşır oldu.

Nasıl, her olay olduğunda “Üç gün sonra unutulur” diye bir cümleyi hayatımızın manşeti yaptık. Evlatlarını ‘karne hediyesi’ diye tatile götüren aileler yandı bu ülkede.

İki gün sonra başka oteldekiler kayak yapabildi.

Otelin gecelik fiyatı yüksek diye, orada ölenlere “Oh olsun, hiç üzülmedim” diyenler oldu.

Unutursak kalbimiz kurusun sloganı ata ata kalbiniz mi kurudu, hayırdır!

★★★

Daha ne kadar yeni değil mi?

6 Şubat 2023...

7,7 ve 7,6’lık Kahramanmaraş depremlerini hatırlayın.

İnsanların cesetlerine basıp, yaşayan ya da yaşama ihtimali olanlara yardım götürmeye çalıştığımızı ne kadar çabuk unuttuk.
Oysa ne diyorduk?

Atatürk’ün ‘Hatay benim şahsi meselemdir’ sözünü alıntılayıp, siyah-beyaz fotoğrafların üzerine kocaman yazıp, ahkam kestik. E tamam, tepkimizi verdik işte.

Nerede Hatay bizim şahsi meselemiz yahu. Hatay’ın halini görmüyor musunuz?

Kaderine terk edilmiş, insanlar ölülerinin üzerinde yaşamaya çalışıyor.

24 bin 147...

Tam 24 bin 147 insanımızı kaybettik!

Yeni bir felekatle bir öncekini de zihinlerimizde rafa kaldırdık.

13 Şubat 2024...

Erzincan’ın İliç ilçesinde Çöpler altın madeninde siyanür liç işleminden sonra depolanan toprak yığını heyelana dönüştü. 10 milyon metreküplük bir kütle 200 metrelik yamaçtan kaydı. 9 işçi hayatını kaybetti.

Hesap soracağız!

Hükümet istifa!

Sorumlular istifa etsin! sloganları arasına bir de Albert Camus’nün “Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın” sözünü iliştirdik mi, tamamdır, yapılması gereken........

© Sözcü


Get it on Google Play