Hayatımız Fotoğraf “Olmak”
Bizler çoğu zaman fotoğrafı “anı yakalamak” diye tanımlarız. Oysa fotoğraf, yakalamaktan çok, “olmaya” çağırır. Çünkü deklanşöre basarken sadece bir görüntüyü değil, aynı zamanda kendi varlığımızı da kadraja bırakırız. Görünen ile görünmeyen arasındaki o ince çizgide, fotoğrafçı bir tür varlık sınavı verir.
“Ben oldum” demek, bir fotoğrafçının yolculuğunda en çok uzak durması gereken yanılsamadır. Çünkü olmak, hiçbir zaman tamamlanan bir süreç değildir. Olmak, daima sürendir; nefes gibi, ışık gibi, akıp giden zaman gibi. Bir fotoğrafın içinde dahi “olma” hali sabit değildir: Gölge kayar, ışık değişir, yüz ifadesi başka bir duyguya bürünür. Ve biz fark ederiz ki: Oldum dediğimiz an, aslında kaybolmuş bir andır.
Fotoğraf, bizi “oluşun” merkezine davet eder. Çektiğimiz karelerde yalnızca nesneleri değil, kendi içsel........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein
Joshua Schultheis
Rachel Marsden