menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cumhuriyetçilerin birliği için notlar 5: Yayılmacı bir Cumhuriyet mi?

37 7
05.07.2025

Cumhuriyet için verilen mücadele dünya tarihinde dönüm noktalarını işaretler. Dünyada halklar eşitlik ve özgürlük mücadelesinde Cumhuriyetleri kurarlar, Cumhuriyetler yıkıldığında eşitlik ve özgürlük de kaybedilmiş olur.

Şimdi yıkılmış bir Cumhuriyetin enkazında yeni bir Cumhuriyet için hazırlık yapıyoruz. Birçok kökenden gelen Cumhuriyetçinin birliği için yöntem üzerinde uzlaşmaya ve ortak kavram setlerine gereksinimimiz var.

Bu köşede farklı duruşlarımız nasıl birleştirilebilir üzerine denemeler yaptık ve dört yazıda 12 soru sorup yanıtlamaya çalıştık.

Bu hafta ise yayılmacılık, milliyetçilik, yurtseverlik, ülke güvenliği gibi zor konulara bir giriş yapacağız.

Kolay olmadığını biliyoruz mücadelenin, bu aşamada akıl ortaklığı için önyargıları ve tarihsel olarak edindiğimiz reflekslerimizi bırakıp cesaretle tartışmalıyız.

1923 Devrimi emperyalist güçlerin siyasi coğrafyayı kendi çıkarlarına göre oluşturmasına karşı bir iradeyi örgütleyerek gerçekleştirildi. İngiliz emperyalizmi üretim kapasitesi, askeri gücü, emperyalist devlet deneyimi, istihbaratı vb. ile devrimden sonra da taze Cumhuriyeti kuşatmış bulunuyordu, ulusal sınırlar garanti altında değildi.

Bu koşullar altında “Yurtta barış, dünyada barış” sloganı Cumhuriyet’in temel niteliğini yıllarca belirleyecekti.

Ancak ayağa kalkarken fikirsel düzeydeki yenilenmede klişelere düşmemeliyiz.

İktidara gelen burjuvaziler dünyada olanak bulduklarında komşularının topraklarına, doğal zenginliklerine, stratejik noktalarına göz dikerek hegemonyalarına almak isterler. Fransız Devrimi’nin doruğunda Jakobenler Haiti’ye özgürlüğünü verirken Napolyon Haiti’ye donanma göndermişti. Zaten bununla beraber Fransa’da bir Cumhuriyet’ten bahsedilemez oldu.

1923 Cumhuriyeti ise uzun yıllar kendini defalarca aşan askeri güçlerce çevriliyken yayılmacı bir özellik göstermeyi denemedi, bu nedenle bu ünlü slogan gerçek haline geldi ve Cumhuriyet’in korunmasını sağladı.

Öte yandan daha derine indiğinizde ne ülkede ne dünyada barış vardı bu süre içinde. Ülke içinde sınıf mücadeleleri, dünyada işçi sınıfının iktidarda olduğu devletlerle emperyalist devletler arasında kıyasıya bir çatışma hali sürüp gidiyordu. En nihayet bu süreçte Türkiye sermaye sınıfının emperyalizme bağlanmayı tercih etmesinin Cumhuriyet’i bitiren dinamiklerden biri olduğunu geçen hafta değerlendirmiştik.........

© soL