menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hanım hanımcık Ülker Abla

21 9
02.03.2025

Üstümde bir kötümserlik var. Yaygın grip ya da soğuk algınlığından mustarip olmam nedeniyle olabilir. Yazı, hayat ve hastalık derdi uyutmadı gece beni, belki ateşin etkisiyle hayaller sözlere, planlar kısıtlılıklara karıştı, öyle mi yapsam, böyle mi yapsam döngüsü üstüme üstüme gelip beni hem heyecanlandırdı hem de huzursuzlandırdı. Böyle ateşlendiğim zamanlarda çok eskiye, çocukluğuma giderim. Bir anı hiç peşimi bırakmaz. İlkokul zamanları, üç ya da dördüncü sınıf olmalıyım. Hastalanmışım, öğretmen de eve göndermiş. O zamanlar, biz dünyalılar okullarımızdan eve yürüyerek gelirdik. Annem babam kendi okullarında… Ben başka okulda, bizimle aynı okula gelirsen yüzlenirsin, şımarırsın hesabı, bu yüzden… Uzatmayayım, kapıyı açan anneannemi görünce ağlamaya başladım çok fenayım, öleceğim herhalde diye. Anısı güzel anneannem, öyle kolay ölünmeyeceğine ikna etti ve beni yatırdı hâliyle. Ateşten üstüme üstüme gelen iskambil kâğıtları bir türlü rahat bırakmadı ama beni. Fazla doz kitap okuyan çocuklarda olduğu gibi kâbuslarıma Alice karışmış demek.

İşte hasta olan her insan gibi küser huylu, kırılgan bir hâlde benim eski iskambilleri hatırlayarak ve bolca öyle mi olsun böyle mi olsun diye aynı döngüde çember çizip dururken Ülker Abla’nın1 sığındığı hastane koridorları karıştı bu kez de işin içine. Sonuçta bu kaçıp kovalamaca dehlizlerinde uyku........

© soL