Erdem ve ahlak üzerine
İçinde bulunduğumuz toplumsal koşullardan siyasi olaylar ve özel yaşamımıza kadar bir çözülme, bir çürüme halinin varlığı dikkati çekiyor. Böyle bir süreçte insani değerleri, ahlaklı ve erdemli olma kavramlarını yeniden düşünmek gerekli hale geliyor.
Bu bağlamda bir pazar yazısı olarak Alman filozof ve psikolog Erich Fromm’un (1900-1980) “Erdem ve Mutluluk” kitabına başvurmayı uygun bulduk.
“Erdem ve Mutluluk” yeni bir kitap değil, Fromm bu kitabı 1947 yılında yazmış. Bizdeki ilk baskısı da 1993 yılında İş Bankası yayınlarından çıkmış. Kitap oldukça eski ama bilgiler değerli ve günümüz için de geçerli…
Erich Fromm, bu eserinde hümanist ahlak anlayışı ile otoriter ahlak anlayışını karşılaştırdıktan sonra insan doğası ve karakteri üzerinde duruyor. Yaratıcı olmayan karakterlerle yaratıcı karakter tiplerine değiniyor.
Fromm, kitabında daha sonra bencillik, vicdan, iyi insan, kötü insan kavramlarını inceliyor. Son bölümde de “Bugünün Ahlak Problemi” konu başlığı ile görüşlerini ortaya koyuyor.
Yazımıza da kitabın son bölümündeki görüşlerden başlamak istedik. Erich Fromm, 1947 yılında bu görüşlerini ortaya koyuyor ama sanki bugünü anlatır gibi… Fromm, “insanın tehdit ve vaatler karşısında boyun eğmesini gerçek bir düşüş” olarak değerlendiriyor.
Fromm, boyun eğen bir insanın kendi gücünü, etkinliğini yitirdiğini, yeteneklerini kullanma becerisini işlemez hale getirdiğini söylüyor. Şöyle devam ediyor:
“… kendisine egemen olan kimselerin ‘gerçek’ olarak nitelediği şeylerin gerçek olduğunu sanır. Sevme gücünü yitirir, çünkü duyguları bağımlı olduğu kişilere sıkı sıkıya bağlıdır.
Ahlak duygusunu yitirir, çünkü güç sahibi olanları tartışma konusu etme ve eleştirme yeteneksizliği yüzünden herhangi bir insan ya da olay hakkında ahlaki bir yargıda bulunamaz hale gelir…
Kendi sesi, ona kendine gelmesi için çağrıda bulunamaz, çünkü kendisi üzerinde güç sahibi olan kişilerin sesini dinlemekten kendi sesine kulak vermeyi beceremez”.
Kitabında karakter tiplerine de değinen Erich Fromm, yaratıcı olmayan karakter tiplerini açıklarken alıcı tip, sömürücü tip, biriktirici tip, pazarlayıcı tip şeklindeki insan özelliklerini sıralıyor.
Alman filozof, çağdaş toplumda insanların başarı adına kişiliklerini bir mal gibi satışa çıkardığını, yüksek fiyata satılan bir çanta gibi kendi özelliklerini çekici hale getirmek istediğini belirtiyor.
Bir çantanın yüksek fiyatla satılmasının değerli olduğu anlamına........
© soL
