Ne seninle ne de sensiz: Trump’ın gerçek rakibi Kamala Harris mi?
Son 50 senedir ABD başkan yardımcılarının resmi konut olarak kullandığı Number One Observartory Circle’daki 130 yıllık büyük konağın kapılarını The Atlantic muhabiri Elaine Plott Calabro’ya açtığında Kamala Harris’in ilk yaptığı şey büyük bir heyecanla duvardaki tabloları göstermek olmuştu. Harris ailesi, 2020 seçimlerinin ardından konutta 4 milyon dolarlık bir tadilat yaptırmış, California’dan özel tablolar getirmişti. Harris, genç muhabire tabloları teker teker göstermişti: “Bu tabloyu Yerli Amerikalı bir kadın çizmiş, bu tablo siyah bir gay ressamın; bu tablo ise Japon kökenli bir Amerikalının. Genel fikri anladın sanırım.”
Calabro, 2020 seçimlerinden beri net bir duruşu olmadığı, kötü konuştuğu ve sürekli gaf yaptığı için eleştirilen Kamala Harris hakkında bir profil yazısı kaleme almak için başkan yardımcısı ile gezilere katılıyor, evini ziyaret edip uzun söyleşiler yapıyordu. Kamala Harris’in evindeki tabloları anlatırken kişisel yorumlarına, düşüncelerine değil de bir listeye “tik” atıyormuşçasına ressamların kimliklerine odaklanması Calabro’yu şaşırtmıştı. Ne tesadüf ki katı bir kimlik sayımını içeren bu tik listesini sadece tablo koleksiyonunu tanıtan Kamala Harris değil, 2020 Demokrat Parti başkan adaylığı önseçimi kazandıktan sonra başkan yardımcısı seçme telaşına giren Joe Biden da kullanmıştı.
Zorlu ve kalabalık bir önseçimin ardından zafer elde eden 78 yaşındaki Joe Biden için başkan yardımcısı adayı çok önemliydi. Zira Trump’ı yenerse ABD’nin en yaşlı başkanı seçilecekti. Başkan yardımcısı her an başkan olabilirdi. Biden’in sağlık sorunları ve ileri yaşı seçim döneminin en çok konuşulan konularından biriydi. Joe Biden, önseçim döneminde Iowa, New Hampshire gibi eyaletlerde çok düşük oy almış, Pete Buttigieg gibi genç isimlerin, Bernie Sanders gibi solcu adayların gerisinde yarışı bitirmişti. Münazaralarda ise performansı oldukça düşüktü. Birçok aday uzun siyasi geçmişindeki gafları hatırlatıyor, ileri yaşını ve unutkanlığını sorguluyordu. Biden’in yardımına Kongre’deki en etkin Demokratlardan biri olan South Carolina’nın Temsilciler Meclisi’ndeki üyesi Jim Clyburn yetişti. Clyburn, Biden’a destek açıkladı, önseçimde oy kullanan dördüncü eyalet olan South Carolina’daki “siyasi makinesini” harekete geçirdi.
Biden, genellikle siyah seçmenin Demokrat önseçimlerinde oy kullandığı South Carolina’da 260 bin oyla I aldı. Seçimlerin hemen ardından birçok aday yarıştan çekildi, Biden’in etrafında birleşti. Bu sefer siyahlar, 2008’de başkan yardımcısı adayı olarak Obama’ya omuz veren ve ilk siyah ABD başkanı seçilmesini sağlayan Biden’a omuz vermiş, kampanyayı uçurumdan çekip kurtarmıştı.
Clyburn, Biden’in başkan adaylığı önseçimini kazanmasını sağlamıştı. Ülke çapındaki siyah siyasetçiler ve seçmenler toplu bir şekilde Biden’a oy vermiş, Trump’ı yenebilecek geniş koalisyonu sadece Biden gibi bir figürün kurabileceği argümanını yaymıştı. Bu desteğin karşılığında Clyburn’ın Biden’dan iki temel isteği vardı: Siyah bir kadını başkan yardımcısı adayı seçmeli, başkan seçilirse de siyah bir kadın yargıcı Yüksek Mahkeme’ye atamalıydı.
Biden ilk sözü tuttu, Clyburn’ın verdiği uzun bir siyah kadın listesi içerisinden Kamala Harris’i seçti. Biden-Harris ikilisi 2020 seçimlerini kazanıp Trump’ı yendikten sonraysa Biden, Ketanji Bworn Jackson’ı Yüksek Mahkeme’ye Senato onayıyla atadı. İki sözünü de tutmuştu.
Kamala Harris’in başkan yardımcısı adayı seçilmesi, Joe Biden’in bugüne verdiği en kötü siyasi karar. Tabii Kasım 2024 seçimleri için adaylık ısrarını sürdürmedikçe. Zira eğer Biden, yakın danışmanları ve ailesini dinler ve yarıştan çekilmeme kararı alırsa “en kötü siyasi karar” sıralamasında ciddi değişiklikler olacak. Kamala Harris’in neden kötü bir tercih olduğunu anlamak içinse biraz detaya inmek şart.
Marksist ekonomistin polis kızı
Kamala Harris, Hint bir anne ile Jamaikalı bir babanın kızı. Annesi Symala Gopalan Harris, kanser araştırmacısı; babası Donald J. Harris ise Marksist bir ekonomi profesörü. Harris’in anne ve babası bir insan hakları eyleminde tanışıp evlendi, Kamala 7 yaşındayken boşandı. California eyaletinin Oakland kentinde doğan Kamala Harris ve kız kardeşi Maya Harris’i, annesi tek başına büyüttü. Kamala Harris, çoğunlukla beyazların yaşadığı bir mahallede bulunan okula servisle giderek eğitim hayatına başladı, liseyi annesinin işi nedeniyle Kanada, Quebec’te okudu, ardından Washington D.C.’de bulunan tarihi bir siyah üniversitesi olan Howard Üniversitesi’nde siyaset ve ekonomi, California Üniversitesi’nde ise hukuk bölümlerini bitirerek 1990 tarihinde California Alameda Bölge Savcılığı’nda bölge savcı yardımcısı olarak çalışmaya başladı. Kamala Harris’in kansere yakalanan annesi ise 2009 yılında vefat etti.
Başarılı bir hukukçu olan Kamala Harris, 1998 yılında San Francisco Bölge Savcısı Terrence Hallinan tarafından işe alındı ve bölge savcı yardımcısı oldu. Savcı Hallinan ile uyuşmazlık yaşayan Harris, 2003 San Francisco Bölge Savcılığı seçimlerinde savcı Hallinan’a rakip oldu ve Hallinan’ın suçla mücadele konusunda yetersiz, etkisiz bir savcı olduğunu belirterek girdiği seçimleri V oyla kazandı, California’nın ilk siyah bölge savcısı seçildi.
2010 yılında California Eyalet Savcısı adayı olan Kamala Harris, Demokrat Parti’nin önde gelen isimlerinin desteğini aldı ve oldukça yakın geçen bir seçimi Cumhuriyetçi rakibine karşı %0.8 oy farkıyla kazandı, California’nın ilk siyah, ilk Asya kökenli ve ilk kadın eyalet savcısı oldu.
Savcılık kariyeri boyunca hem tartışmalı hem de oldukça takdir edilen kararlara imza atan Kamala Harris, 24 senedir California Senatörü olan Demokrat Barbara Boxer’in 2016 seçimlerinde aday olmayacağını açıklamasının ardından Demokrat senatör adayı oldu ve bir başka Demokrat adaya karşı yarıştığı genel seçimde a.6 oy oranıyla California Senatörü seçildi. Kamala Harris, bu zaferiyle de ABD tarihinin ikinci siyah kadın senatörü ve ilk Hint kökenli senatör unvanlarını aldı.
Kamala Harris, kimliksel özellikleri nedeniyle girdiği her yarışta “ilklerin” galibiydi. Fakat tek sıfatı “ilk” değildi. Bir diğer lakabı da “polis”ti. Savcılık seçimlerinde mahkumiyet oranını arttıracağını vaadetmiş, suçla daha etkin mücadele edeceğini vurgulamıştı. Nitekim yetkiyi eline aldığında çok daha fazla şüphelinin ceza almasını sağlamıştı. Birçok beyaz olmayan Californialı Kamala Harris döneminde esrar kullandığı için hapse atılmış; fakat Harris daha sonraki yıllarda bir söyleşide “esrar kullanıyor musunuz?” sorusuna “Jamaika kökenliyim” diyerek gülmüş, geçmişte esrar kullandığını ima etmişti. Siyah bir kadın olarak Demokratların “suçla mücadele edebilecek güçlü adayı” olarak görülüyor; özellikle solcular tarafından bu sert duruşu nedeniyle eleştiriliyor, soğuk bulunuyordu.
Kamala Harris bu imajını değiştirmek için senatör olarak adım attığı D.C.’de çok farklı bir yol izledi. Siyasal iletişimci kız kardeşi Maya Harris’in tavsiyeleriyle yeni bir “Kamala” kurguladı. Artık çoğunlukla kendine benzeyen Amerikalıları hapse tıkan bir “polis Kamala” geride kalmış; sahneye beyaz erkekleri Senato’daki sorgularda terleten, kadın ve siyah kimliğini daha sık önplana çıkaran “savcı Kamala” çıkmıştı. Fakat bu kişisel hikaye ve tarz değişimi nedeniyle ortaya sahici bir hikaye konamamıştı.
Trump’ın panzehiri, liberal medyanın reytingi
Trump’ın başkanlığı kazandığı 2016 seçimlerinde siyah bir genç kadının Senato’ya girmesi, liberal Amerikan medyasına “teselli hapı” gibi gelmiş, Kamala Harris milyonlarca insanın dikkatini çekmişti. Her konuşması izleniyor, medyanın ilgisini kolaylıkla üzerine çekebiliyordu. Kamala Harris için dönüm noktası Trump’ın atadığı bakanların, yargıçların Senato’dan onay alma süreçlerindeki sorgularındaki performansı oldu. Kamala Harris, mahkeme salonlarındaki sorgu yeteneklerini Senato’ya taşımıştı. Sorgu oturumlarına iyi hazırlanıyor, sorularını net bir şekilde soruyor, kaçamak cevapları kabul etmiyor, sorgulanan siyasetçilerin sözünü keserek “evet ya da hayır” cevabını almaya çalışıyordu.
Harris, mimikleri, attığı laflar ve hızlı yükselişleriyle hem ana akım........
© Serbestiyet
visit website