“Eurovision politiktir”: İsrail ve Filistin, Eurovision’da kozlarını nasıl paylaşıyor?
2018 Eurovision Yarışması’nı kazanan 25 yaşındaki Netta Barzilai, İsrail’e dördüncü zaferini getirmişti. Ortadoğu’da bulunan İsrail, 1973 yılından beri Eurovision’a katılıyor ve birçok ülkenin aksine yarışmaya özel bir önem veriyor, uzun bir süredir ülkeyi temsil edecek yarışmacıları halkın ilgisinin yoğun olduğu ulusal elemeler neticesinde seçiyordu. Netta, hareketli “Toy” şarkısıyla birinci olmuş, en yakın rakibi Güney Kıbrıs’a jüri ve halk oyları toplamında yaklaşık 100 puan fark atmıştı.
Yarışmayı kazanan İsrail, 2019 Eurovision’un da ev sahibi oldu. Yarışmanın birçok ülkenin başkent olarak tanımadığı Kudüs’te düzenlenme olasılığı boykot çağırılarını arttırdı, fakat Filistin konusunda duyarlı İrlanda, İzlanda ve İskandinav ülkeleri dahi günün sonunda yarışmayı boykot etmeme kararı aldı.
Hiçbir ülkenin boykot etmemesi İsrail için rahatlatıcı bir durumdu. Fakat bu rahatlık pek uzun sürmedi. İsrail’in ev sahipliğindeki 2019 Eurovision’u belki de Filistin’in en çok sahnede olduğu yarışma oldu. İzlanda’yı temsil eden BDSM temalı punk rock grubu Hatari, final gecesinde sakin bir şekilde ceplerinden çıkardıkları Filistin bayrağıyla milyonlarca kişiyi selamladı. Grup üyeleri daha öncesinde İsrail’e “Apartheid devleti” dedikleri için uyarılmıştı. Kıyafetleri, şarkı sözleri ve sahne şovlarıyla var olan bütün toplumsal normlara karşı çıkan bu grubun elbette “İsrail’i protesto etmeyin” uyarılarını dinlemesi pek mümkün değildi. Bu sahne 2019 Eurovision’ın en çok paylaşılan anlarından biri oldu. Bu popüler eylemin bedelini Avrupa Yayın Birliği, politik bir gösteri yapıldığı gerekçesiyle İzlanda’ya para cezası vererek ödetmeye çalıştı.
Yarışmada Filistin bayrağı açanlar sadece Hatari grubu değildi. Final gecesinde sahne alan Madonna da dansçılarına ve İsrail bayrağı taktırmış, kendince klasik bir barış mesajı vermek istemişti. Bu iyi niyetli ve çift taraflı barış çağrısı, İsrail’in pek hoşuna gitmedi. Bugün dahi birçok kritik konuda İsrail’in yanında yer alan Madonna, milyonlarca kişinin izlediği bir yarışmada İsrail bayrağının yanında olsa da yine de Filistin bayrağı gösterdiği için kınandı.
İzlanda, yarışmada 10. oldu. Fakat Hatari grubu, hem orjinal sahne şovları ve şarkılarıyla hem de İsrail’i ev sahibi olduğu bir yarışmada milyonların önünde kızdırmalarıyla geniş bir hayran kitlesine ulaştı. Yarışmadan hemen bir hafta sonra Filistinli eşcinsel sanatçı Bashar Murad ile birlikte yaptıkları “Klefi/Samed” adında bir şarkının klibini yayınladılar. Hatari, bu şarkının klibini Eurovision için gittikleri Filistin’de çekmişti.
Şarkı “Daha yeni başlıyorum, bitmeyeceğim. Değerliyim, silinmeyeceğim. Olduğum yerde kalıyorum, yok olmayacağım” sözleriyle Filistinlilerin, İsrail işgali karşısındaki yaşam mücadelesini anlatıyor, Filistinli şarkıcı Bashar Murad’ın Filistin bayrağını salladığı sahneleri içeriyordu.
Hatari, İsrail’in Filistinlilerin yaşadığı hak ihlallerinin üstünü Eurovision’un coşkuyla kutlandığı bir ülke PR’ını yırtıp atmakla kalmamış, Eurovision sonrası sahip oldukları şöhrete Filistinli bir şarkıcıyı da ortak etmişti. Bashar Murad daha sonrasında yine en az 2019 kadar siyasi tartışmaların gölgesinde geçecek bir başka yarışma olan 2024 Eurovision’da Hatari’nin memleketi İzlanda’yı temsil etmek için ulusal elemelere katıldı. “Wild West” şarkısıyla ulusal elemede 3 bin oy farkıyla birinciliği kaçıran Bashar Murad, Eurovision’a bir Filistinli olarak katılma şansını kaçırdı. Bashar Murad’ın ekibinin şaibeli olduğunu iddia ettiği bu oylama sonucu Filistinli bir sanatçı sahneye çıkma şansını kaybetmişti, fakat mikrofon Filistinlilerin peşini bırakmamış, Eurovision sahnesi yine Filistin’in sesi olmuştu.
Daha öncesinde Türkiye’nin son kez katıldığı 2012 Eurovision’u kazanan Fas kökenli İsveçli şarkıcı Loreen, 2023’ü de kazandığı için bu sene yarışmanın ev sahibi İsveç. Hamas’ın 7 Ekim ve İsrail’in Gazze saldırıları itibariyle, İsveç ve Avrupa Yayın Birliği, kendisini çok ateşli bir İsrail tartışmasının ortasında buldu. İzlanda, Finlandiya ve Norveç başta olmak üzere birçok ülkede Filistin destekçileri imza toplayarak İsrail’in yarışmadan çıkarılması için ulusal yayın organlarına başvurdu. Filistin destekçilerinin argümanları oldukça makuldu: İsrail, 7 Ekim sonrasında düzenlediği operasyonlarda çok sayıda sivili katletmiş, uluslararası hukuka dair en temel kuralları ayaklar altına almıştı. Bu nedenle 2022’de Ukrayna’yı işgal eden Rusya veya seçimlerin hileli geçtiği, muhaliflerin hapse atıldığı Belarus gibi yarışmadan diskalifiye edilmeliydi. Nitekim YouGov’un anketine göre de hem Gazze’deki katliam hem de İsrail’in Avrupa’da olmaması nedeniyle Eurovision izleyicisinin çoğunluğu İsrail’in Eurovision’a katılmasına karşı çıkıyordu.
Avrupa Yayın Birliği (EBU), İsrail’e yönelik uluslararası yaptırımların sayısının az olduğunu belirterek Rusya ve İsrail’in durumlarının farklı olduğunu söyledi ve İsrail’in yarışmaya katılacağını açıkladı. Üstüne üstlük, yarışmaya katılan ülkelerin bayrakları ve LGBT bayrağı dışında salona hiçbir bayrağın alınmaması kararını kabul ederek Filistin bayrağının protesto amacıyla alınmasını da yasakladı. Fakat İsrail’in ulusal yayın organı KAN, 7 Ekim Hamas saldırısını anlatan “Ekim Yağmuru” adlı bir siyasi şarkıyla yarışmaya katılma talebinde bulununca işler değişti. EBU, İsrail’in şarkısını reddetti ve sözlerin değiştirilmesini talep etti. İsrail de bunun üzerine “Fırtına” adlı bir şarkı seçti. Bu şarkı da İsrail’i temsil eden Eden Golan’ın kendi anlattığı üzere, kendi tabirleriyle “İsrail’in 7 Ekim’den sonra gösterdiği dirençle ve gururla” ilgili. Golan, bu şarkının İsraillilerin ruh halini yansıttığını katıldığı programlarda açıklıyor.
Şarkının yeni versiyonu eskisi kadar “açık” olmasa da oldukça politik.
“Senfoni, benimle birlikte çalıyor,
Gözlerimin içine bak ve gör
İnsanlar çekip giderler ama asla veda etmezler
Birisi bu gece ayı........© Serbestiyet
visit website