menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Biz nasıl hayvanlarız!

12 0
21.09.2025

Bir kafe-barda çalışan 29 yaşındaki C.G. evine dönüyor. Geceyarısı saat 03.15… Dönüşü hep öyle geç saatlerde. Zira sahibi adına mekânın yöneticisi… Her gün çift vardiya çalışıp para biriktiriyor. Hayali kız arkadaşıyla birlikte küçük bir İtalyan restoranı açmak.

Sokak lambasının altına geldiğinde aynı yaşlarda bir adam çıkıyor önüne. Onu evine kadar takip etmiş. Elinde lambanın ışığında parlayan bir av bıçağı… Genç kadın kaçmaya çalışıyor ama sırtından iki kez bıçaklanıyor. Bağırmaya, gecenin sessizliğinde mahalleyi ayağa kaldıran çığlıklar atmaya başlıyor: “Beni bıçakladı, yardım edin, imdat!”

Çevredeki 10-15 katlı apartmanlarda ışıklar yanıyor, kıpırdayan perdelerin ardında karaltılar seçiliyor. Birisi balkona çıkınca kaçıyor saldırgan… C.G. yaralı, tüm çabası binaya, evine ulaşmak.

Ama apartmanlardaki ışıklar sönünce dönüyor saldırgan. Ve C.G.’yi yeniden bıçaklamaya başlıyor. Yere düşen kadın yine çığlıklar içinde; “Yardım edin, ölüyorum…”Ardından ayağa kalkıyor, sendeleyerek, bu kez karnını da tutarak yürümeye çalışıyor.

Saat 03.35… Korkunç saldırı sürüyor… Adam kadını evinin yakınında üçüncü kez yakalıyor. Çığlık çığlığa, bitmek bilmeyen haykırışlarla yardım isteyen kadını yine bıçaklıyor, cüzdanındaki 80-90 lirayı alıyor ve can çekişen kadına tecavüz ediyor.

Saat 03.50’de “işi”ni bitiriyor saldırgan… Mahalledeki seyircilerin önünde 35 dakika süren bir korku, vahşet filmi. Polise ilk ve tek ihbar telefonu ise bir saat kadar sonra… Olay yerine geliyorlar ama C.G. çoktan ölmüş.

Polisler çevredeki apartman sakinleriyle görüşüyor, görgü tanığı arıyor. Ama çok katlı onca apartmanın olduğu mahallede tek tanık yok! İfadeleri benzer; kimse ne bir şey duymuş, ne de görmüş…

Bir süre sonra vicdan azabına dayanamayan bir tanığın ifadesi, gerisini çorap (vicdan) söküğü gibi getiriyor… Olaya en az 38 kişinin tanık olduğu yeniden alınan ifadelerle -resmen- ortaya çıkıyor. Olayın hemen ardından hepsinin evlerine gelen polislere verdiği ilk, yalan ifadeler de; “Evde yoktum, soğuk olduğu için pencereler kapalıydı, uyuyordum, ilaç almıştım, TV izliyordum, hiçbir şey duymadım, görmedim…”

New York’ta 13 Mart 1964’de öldürülen genç kadının ismi Catherine Genovese… Kamuoyunda infial yaratan saldırının, inanılmaz toplu duyarsızlığın ardından Catherine’i artık yakınları gibi “Kitty” lakabıyla anıyorlar. Belki yakınımızdan, “içimizden biri” gibilerinden…

Katili Winston Moseley yakalanıyor. Birçok suçtan sabıkalı… Ömür boyu hapse mahkûm edilen Moseley’in şartlı tahliye talepleri 18 kez reddediliyor ve 28 Mart 2016’da ölüyor cezaevinde. 81 yaşında…

Daha önce iki kişiyi daha benzer şekilde öldüren, tecavüz eden katilin gazetelerde yayınlanan ifadesi tanıkların o günlerde uyuyan vicdanına belki bir bıçak daha saplıyor: “Apartmanlardaki komşuların bizi gördüğünü fark ettim, aslında çekip gidecektim ama hepsi pencerelerini kapattılar, uyumaya gittiler, ben de rahatça işimigördüm…”

Ardından aynı yerde, o apartmanlarda yaşayanların gözleri önünde cinayet yeniden canlandırılıyor. Olayı canlandıran kadın polis de rol icabı çığlık çığlığa, dakikalarca… Tanıklar bu kez “Catherine’nin çığlıkları daha güçlü, daha uzundu” gibi kan donduran ayrıntıları vererek katılıyor “canlandırma”ya! “Film”ine de seyirci olmaknasıl bir duygu acaba?

Olayla ilgili ifadelerin ötesinde itiraflar da akademisyenlerin çalışmalarına konu oluyor. Mesela “Kitty Genovese Cinayetine Yeni Bir Bakış: Sahte........

© Serbestiyet