menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Her soru kendi cevabını özlese de…

11 0
06.03.2024

Çözüm her zaman insanın kendisinde saklı. Martın kapıdan baktırdığı, baharın güneşine ve tazeliğine özlem duyduğumuz bu gri İstanbul günlerinde hayatın gri tonları içinde silik ve renksiz hissetmek normal. Mavi Çilek de olsanız, Ayrık Otu da olsanız fark etmiyor.

Önce olduğu her ne ise o halle barışması gerekiyor insanın. Çünkü insan sıklıkla kendini kendi bakış açısı içinde hapsedilmiş buluyor. Hapislik haline odaklandıkça da o halden çıkış kapısını göremiyor. Sıklıkla olduğu halin olumsuzluklarını tekrar eder buluyor kendini. Sonuçta, çoğu zaman farkında bile olmasa da bu tekrarlar labirentinin önce mağduru sonra kölesi oluyor.

Oysa çözüm hemen her zaman insanın ‘olumsuz’ olarak nitelediği bu şartların içinde gizli. Çözümü görebilmek adına insanın dünyaya, hayata ya da içinde olduğu hale baktığı pencereyi değiştirmesi gerek. Sokağa çıkmak, insanlarla iletişim halinde olmak. Belki evine ve gönlüne yakın bir STK’nın merkezini ziyaret etmek. Zaman ayırıp onlarla sohbet etmek. Hatta daha da ileri gidiyorum tüm imkânsızlıklarının içinde zaman ayırıp gönlüne yakın bir STK’da gönüllü görev almak.

Kendi sorununun içinde kaybolmuş insan hemen her zaman pencerelerinin tüm perdelerini ve panjurlarını dünyaya kapatmış oluyor. Kapı, pencere ve panjurlar kapalı oldukça da insanın bağları kopuyor. Hem çevresiyle hem kendisiyle. Hayat otomatikleşiyor.

Teknolojinin gelişmesi ve pandeminin de hızlandırmasıyla eskiden yüz yüze yaptığımız işler bilgisayarın soğuk ekranından yapılmaya başlandı. Birçok yazar dostum gazete için yaptıkları röportajları mail üzerinden soru gönderip soruların yazılı olarak cevaplanması sistemiyle gerçekleştiriyorlar. Oysa benim için gazete röportajları, gündemine konu kişiyi........

© Şalom


Get it on Google Play