Resmen bizimle HAYTAP geçiyorlar!
Hani, bir Hoca Nasreddin fıkrasıdır, anlatılır: Hoca birgün başka bir şehre seyahat etmiş. (Seyahatin nereye yaşandığını bilmiyoruz. Tarihçilerimiz, ne yazık, nakletmemişler.) Bakmış ki, heryanda başıboş köpekler, ürüyorlar, uluyorlar, bir de hücum ediyorlar. Papuçlar gayeten pahalı yani. Hocaya hürmetin zerresi yok. "Bu zât eşref-i mahlukattandır..." demeyip parça parça edecekler. 'Hoşt-hişt' falan bir yere kadar. Kalabalık teskin olmuyor. Canhavliyle yerdeki taşlardan birisini fırlatmayı düşünmüş.
Fakat, aksi gibi, uğraşmış uğraşmış, taş da yerinden çıkmıyor bir türlü. (Herhalde kaldırım taşıymış mübarek.) O kapı da medet istemeye kapalı. Hadi bakalım. Aldın mı başına belayı? Talihsizliğe bak. İtlerin ağzına mama oldu-olunacak! O zaman sitemkârane söylenmiş Hoca: "Burası nasıl acayip memleket yahu? İtleri salmışlar, taşları bağlamışlar..."
İşte, muhterem kârilerim, ta o zamandan bu zamana, bir 'yanlış düzen' eleştirisi yapılacağında, atalarımız Hoca Nasreddin'den miras bu cümleyi tekrarlamışlar: "İtleri salmışlar, taşları bağlamışlar..."
Şimdi siz sanıyor musunuz herşey mâzide kaldı? Bir fıkra gibi yaşandı-bitti. Böyle şeyler artık olmaz. Hey yavrum hey. Pek fena yanılmaktasınız. Yıl 2024'ü gösterse de insanoğlunun tabiatı ahirzamanı işaret ediyor. Başımıza kıyamet koparılacak bir kıvamsızlığa doğru ilerlemekteyiz. Evet. Ahirzaman öyle garip bir zamandır ki, âdem evladı, daha önce görmediği tuhaflıklara şahit olacaktır. Cennetler cehennem sûreti giyecek, cehennemlere cennet maskesi takılacaktır. Görünüşte ne kadar gelişmiş olursa olsun,........
© Risale Haber
visit website