menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ramazân Okumaları-13: Sultân-ı Ezelî'nin Ziyâfetinde Bir Araya Gelenler Ramazân'da Mânevî Ordu

11 0
23.03.2024

FELSEFE BİLİMİNİN ALT DALLARI EŞLİĞİNDE RAMAZÂN RİSÂLESİNİN BİRİNCİ NÜKTESİNDEKİ HİKMETLERİ ANLAMAYA DEVÂM

SULTÂN-I EZELÎ'NİN ZİYÂFETİNDE BİR ARAYA GELENLER: RAMAZÂN'DA MÂNEVÎ ORDU

Bedîüzzamân Hazretlerinin bu ifâdesi, derîn bir felsefî ve rûhânî boyut taşır. Bu ifâde, Ramazân-ı Şerîf ayının mânevî atmosferini, inânçlı bireylerin bu ayda sergiledikleri disiplinli ve düzenli ibâdet pratiklerini ve bu pratiklerin kozmik bir düzenin ve evrensel bir rahmetin tecellisiyle nasıl iç içe geçtiğini vurgular. Felsefenin “kuantum bilinci” gibi modern düşünce akımlarıyla ilişkilendirilmesi, bu ifâdenin çok katmanlı anlamlarını daha da zenginleştirir.

Kuantum bilinci, kâinâtın temelinde bir bütünlük olduğu ve her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğu düşüncesini ön plâna çıkarır. Kuantum fiziksel fenomenler, gözlemlenenin ve gözlemcinin birbirlerini etkilediği, dolayısıyla kâinâtın bir parçası olan insân bilincinin, kâinât üzerinde doğrudan bir etkisi olabileceği fikrini sunar. Bedîüzzamân'ın ifâdesi, bu düşünceyi mânevî bir boyuta taşır ve Ramazân-ı Şerîf ayının, inânçlı bireyler için evrensel bir düzene, yâni Allâh'ın koyduğu nizâma uyum sağlama, bu nizâmla bir bütün hâlinde olma ve ona karşı derîn bir ubûdiyet (kulluk) içinde olma zamânı olduğunu anlatır.

Bedîüzzamân'ın bahsettiği “muntazâm bir ordu” metaforu, kuantum bilincinin vurguladığı düzen ve bütünlüğün bir yansımasıdır. Burada, ehl-i îmânın orduya benzetilmesi, her bir bireyin kendi iç disiplini ve dış dünyâyla olan uyumlu bağlantısı üzerinden genel bir düzenin ve ahengin oluşturulduğunu simgeler. Bu düzen, kuantum bilinci kapsamında ele alındığında, her bir bireyin kâinâtla olan bağlantısını ve bu bağlantı üzerinden kâinâtın bütünleşik yapısına katkısını anımsatır.

Ayrıca, “Sultân-ı Ezelî'nin ziyâfetine dâvet” kısmı, kâinâtın sâdece maddî bir varlık olmadığını, aynı zamânda derîn bir mânevî boyuta sâhip olduğunu hatırlatır. Bu, kuantum bilincinin ötesinde, kozmosun sâdece fiziksel yasalarla değil, aynı zamânda bir yaratıcı ve yönetici ilke tarafından idâre edilen bir düzen olduğu fikrini güçlendirir. Bu düşünce, insânın kâinâttaki yerini sâdece maddî bir varlık olarak değil, aynı zamânda bu büyük düzenin bilinçli bir parçası olarak görmeyi teşvîk eder.

Bedîüzzamân Hazretlerinin bu ifâdesi, kuantum bilinci düşüncesinin felsefî ve mânevî boyutlarla nasıl iç içe geçebileceğini gösterir. Bu yaklaşım, kâinâtın anlaşılmasında bilim ve mânevîyâtın birbirini........

© Risale Haber


Get it on Google Play