Nurs Köyü'nde Manevi Bir Yolculuk: Bediüzzaman Said Nursi'nin İzinde
Geçtiğimiz Kurban Bayramı'nda, ailece Muazzez Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi'nin doğduğu köy olan Nurs'a gitmeye karar verdik. Bu güzelim topraklarda, bizleri gönülden ağırlayan Hikmet Okur abimiz tarafından sıcak bir şekilde karşılandık. Allah ondan razı olsun. Hikmet Okur abimizin misafirperverliği ve ailesinin samimiyetiyle tanışmamız bizleri derinden etkiledi ve mutlulukla doldurdu. Hayrullah Okur abimizin rehberliğinde medresede konakladık ve uzun zamandır sadece telefonla görüştüğüm Ali Rıza Dalar abimizle de nihayet yüz yüze tanışma şerefine eriştik.
Hikmet Okur abi ve Ali Rıza Dalar abimizle gerçekleştirdiğimiz sohbetler, yalnızca bilgi dolu değil, aynı zamanda ilham vericiydi. Hikmet Okur abimizin engin bilgisi ve derin iç görüsü, çalışmalarıma yeni bir boyut kazandırdı. Ali Rıza Dalar hocamız ise tarihî olayları öyle bir içtenlikle ve samimiyetle anlattı ki, onun bilgi birikimi ve tecrübesinden büyük ölçüde istifade ettim. Bu kıymetli abilerimizin rehberliği, Hazret-i Üstadımızın hayatına dair çalışmalarımı yeniden canlandırmamı sağladı ve Nurs hakkında derinlemesine bilgi edinmemi mümkün kıldı.
Ayrıca, Risale Haber köşe yazarı ve Üstadımızın hayatını roman olarak (Kutup Yıldızı) yazmakta olan değerli insan Hüseyin Yılmaz abi ile yaptığım uzun soluklu telefon görüşmeleri de son derece verimli ve yol gösterici oldu. Tek bir telefon görüşmemizle bile bu kadar çok şey öğrendiğime göre, ondan alacağım daha birçok kıymetli bilgi ve yönlendirme olacağı aşikâr. İnşallah yardımlarını esirgemez.
Uzun zamandır Hazret-i Üstadımızın hayatı üzerine çalışıyordum, fakat bu ziyaret ve değerli abilerimizle yaptığım sohbetlerle birlikte, Nurs hakkında pek az şey bildiğimi fark ettim. Hikmet Okur abi, Ali Rıza Dalar hocamız ve Hüseyin Yılmaz abimizle yaptığımız bu değerli sohbetler, ara verdiğim çalışmalarımı yeniden canlandırdı. Bu kıymetli bilgiler ve yönlendirmelerle, Nurs'un tarihini yazma sürecim başladı.
Bu noktada, Bitlis Üniversitesinden Tarih bölümü profesör hocamızın bilimsel katkılarının da büyük bir önemi olduğunu belirtmek isterim. İsmini yazmamda izin almadığım için burada belirtmediğim değerli hocamız, araştırmalarım boyunca bana yol gösterici oldu ve yazımda bilimsel doğruluğu sağlamak adına büyük katkılar sundu. Kendilerine en içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Hikmet abimiz, Ali Rıza hocamız, Hüseyin Yılmaz abimiz, Rıfat Yücel abimiz ve başkalarının değerli bilgilerine başvurarak, çeşitli kaynakları derinlemesine inceledikten sonra Nurs'un tarihini kaleme aldım. Bu yazım, bilimsel bir çalışma niteliğinde olup, resmî bir üslupla yazılmıştır.
Bu değerli çalışmamı, Risale Haber okurları ve ilgilenen diğer kişilerle paylaşmak istiyorum. Zira Nurs hakkında belgeli ve kayıtlı bilgi neredeyse hiç yok. Bu nedenle, herkesin görüşlerine açarak bilgi toplamak ve Nurs'un tarihini sizlerle paylaşmak istedim.
Görüş, bilgi ve belgelerini benimle paylaşmak isteyenlerin [email protected] mail adresine yazmalarını rica ediyorum. İşte sözlü tarih ve bazı kaynaklardan edindiğim bilgiler çerçevesinde yazdığım Nurs'un tarihi.
NURS KÖYÜ
Nurs Köyü, Bitlis ilinin Hizan ilçesine bağlı, tarihi ve kültürel öneme sahip bir köydür. Köy, özellikle İslam dünyasında tanınmış büyük bir din âlimi ve düşünür olan Said Nursi'nin doğum yeri olarak bilinir. Said Nursi, "Bediüzzaman" unvanıyla anılır ve daha çok “Risale-i Nur Külliyatı” adlı eserleriyle tanınır.
1.NURS KÖYÜ'NÜN TARİHİ
Nurs Köyü, Bitlis'in Hizan ilçesine bağlı, tarihi açıdan önemli bir yerleşim yeridir. Urartu dönemine ait kalıntılar,[1] Nurs köyüne yakın bölgelerde bulunmuş olup, bu durum köyün bulunduğu çevrenin Urartular döneminde de bir yerleşim yeri olabileceğini göstermektedir.
1.1.AİLELER VE NURS’UN KURULUŞU
1.1.1.AİLELER
Bediüzzaman’ın amcası Mehmey tarafından akrabası (amcazadesi) olan Hikmet Okur’un[2] büyüklerinden aldığı bilgiye ve tapu kadastroda çalışması dolayısıyla edindiği arşiv bilgilerine göre,[3] şimdiki Nurs’un arazisinde hiç kimse yokken ilk gelenler Bediüzzaman’ın dedeleridir. Hikmet Okur’un arşivlerden edindiği bilgilere göre, Nurs’un merkezindeki tapular Bediüzzaman’ın babası Sofi Mirza ve amcaları Mehmey, Hacı ve Kuluz’un adınadır. Bu durum, Nurs’a ilk gelen ailenin Bediüzzaman’ın dedeleri olduğunu göstermekte. Sonradan diğer aileler de Nurs’a yerleşmişlerdir.
Verilen bu bilgiler, Bediüzzaman’ın amcası yine Mehmey’nin kızı Zeynep tarafından akrabası Ali Rıza Dalar'ın[4] da verdiği bilgilerle teyit edilmektedir.[5] Ali Rıza Dalar'ın çocukluk yıllarında Hacı Adil,[6] Hacı Çerkez[7] ve Hacı Faris'ten[8] edindiği bilgilere ve Hikmet Okur’un büyüklerinden aldığı bilgilere göre, Nurs köyü beş ana aileden oluşmaktadır:
Nurs Köyünün Kuş Bakışı Görünümü
Sözlü tarih anlatımına göre şimdiki Nurs’a geliş üç şekilde anlatılmaktadır.
- BİRİNCİ SÖZLÜ TARİH ANLATIMI: Bu konuda araştırma yapan Necmeddin Şahiner'in tespitine ve Abdulkadir Badıllı’nın ifadesine göre, Abdulkadir Badıllı’nın kendisinin de dinlediği[9] üzere Üstad’ın kesin bilinebilen sülalesi şu şekildedir:[10]:
“Bediüzzaman'ın amcazadesinin oğlu olan Molla Davud'un oğlu Hacı Kâmil ve Hacı Çerkes'ten, 30 Ağustos 1974 tarihinde Nurs’ta yaptığımız tespitler sırasında Said Nursi’nin kardeşi Molla Abdullah’ın damadı, 105 yaşındaki Sufi Taceddin Aslan’ın anlattığına göre; Said’in dedesinin ismi Ali, onun babası Hıdır, onun babası Mirza Halid, onun babası Mirza Reşan’dır. Bu bilgiyi Nurs’lu Haci Faris ve Said’in amcası Haci’nin oğlu olan Davut’un oğlu H. Kâmil Okur da teyit etmiştir.”
- İKİNCİ SÖZLÜ TARİH ANLATIMI: Bediüzzaman’ın amcası Mehmey'in akrabası (amcazadesi) olan Hikmet Okur’un sözlü tarih anlatımlarına göre, Bediüzzaman’ın dedelerinden Mirza Reşan, oğlu Mirza Halid ve Mirza Halid’in oğlu Hıdır, korunaklı bir yer olan şimdiki Nurs’un bulunduğu topraklara gelmişler. Meskenler kurduktan sonra, hayvanların ayağının değmediği bir arazi olan derenin üst kısmına bir cami yapmışlar.
Etrafı Dağlarla Çevrili Nurs Köyü
- ÜÇÜNCÜ SÖZLÜ TARİH ANLATIMI: Bediüzzaman’ın akrabalarından Ali Rıza Dalar, 13-14 yaşlarında (1985 yıllarında) çocukken Hacı Adil, Hacı Çerkez ve Hacı Faris'ten bizzat dinlediği sözlü tarih anlatımlarına göre, Bediüzzaman’ın dedesi Hıdır, Siirt'in Pervari ilçesinin Dolusalkım köyündeki Nurs Mezrası’ndan bugünkü Nurs köyüne gelmiştir. Geliş yolu Şirvan yönünden olduğundan, anlatımları “Şirvan’ın Çors (şimdiki Çavuşlu) köyü tarafından geldiler” şeklindeydi.
Ali Rıza Dalar, anlatımına devam ederek şunları belirtmektedir: Bediüzzaman’ın dedeleri Hizan’ın Nurs köyüne geldiklerinde mevcut bir yerleşim yeri bulunmamaktaydı; çevrede sadece Ermeni köyleri vardı. Bediüzzaman’ın dedesi Hıdır'ın tek başına mı yoksa babası veya akrabalarıyla mı geldiği belli değildir. Hıdır, bu alanı seçerek sonradan gelen diğer ailelerle birlikte Nurs yerleşim yerini, yani Bediüzzaman’ın doğduğu köyü kurmuştur. Nurs kurulduğunda iki tane mahalle oluşmuştur. Bunlardan biri Bediüzzaman’ın doğduğu evin bulunduğu alan, diğeri ise bir aşağıdaki alandır. Bu iki alanın ortasına da bir cami yapılmıştır.
1.1.2.Nurs'un Kuruluş Tarihi: Kesin Veriler ve Tarihsel Bağlam
1.1.2.1.Nurs'un Kuruluş Tarihi ve İlk Yerleşimciler
Arşiv kayıtları ve sözlü anlatımlar, Nurs köyünün ilk kurucularının Bediüzzaman Said Nursi'nin dedeleri olduğunu kesin olarak ortaya koymaktadır. Nurs'a ilk yerleşen kişilerden birinin, Bediüzzaman'ın dedesi Hıdır olduğu kesin olarak bilinmektedir. Ancak Hıdır'ın bu yolculuğa, babası Mirza Halid ile mi yoksa dedesi Mirza Reşan ve babası Mirza Halid ile mi başladığı kesin olarak belirlenememektedir. Yine de büyük olasılıkla Hıdır, Mirza Reşan ve Mirza Halid birlikte, o dönemde boş olan Nurs'un bugünkü topraklarına ilk yerleşmişlerdir.
İki önemli bilgi daha bulunmaktadır: Birincisi, şimdiki Nurs, o dönemde boş bir alanmış ve ikincisi, çevresinde Ermeni köyleri olmasına rağmen Nurs, hiçbir zaman bir Ermeni köyü olmamıştır. Nurs’u oluşturan ailelerin hepsinin Müslüman olması da bunun bir diğer ispatıdır.
1.1.2.2.Nurs'un Kuruluş Tarihi
Nurs köyünün kesin kuruluş tarihi hakkında yazılı belgeler mevcut olmamakla birlikte, sözlü tarih anlatımları, köyün Bediüzzaman Said Nursi'nin büyük dedesi Hıdır zamanında kurulduğunu kesin olarak belirtmektedir.
Bediüzzaman'ın ailesindeki doğum sıralamalarını ve yaşları dikkate alarak, köyün kuruluş tarihine dair tahminler yapabiliriz. Bu tahminler, Bediüzzaman Said Nursi'nin doğum tarihinden (1878)[11] başlayarak geriye doğru gidildiğinde belirli bir mantık çerçevesinde ortaya konulabilir.
1.1.2.3.Bediüzzaman Said Nursi'nin Ailesinin Doğum Tarihleri ve Köyün Kuruluş Tarihi
Bediüzzaman Said Nursi'nin evin üçüncü çocuğu,[12] kardeşler arasında birer yaş farkı olduğu[13] ve babasının en erken 15 yaşında evlendiği varsayılarak[14] yapılan hesaplamalar şu şekildedir:
Sofi Mirza ilk doğan evlat olduğu[15] ve babasının evliliğinden bir sene sonra dünyaya geldiği düşünülürse, benzer bir........
© Risale Haber
visit website