Zenginlik mi bizim kışırlığımız mı?
Hakikatlerin baki kalması için doğruların tartışılması ve yapıcı eleştiriye tahammül edilmesi şarttır.
Elbette havada bir çok söz uçuşmaktadır. Kiminin mahiyet-i harbiyesi hiç yok. Kimi kısmen kimi de tamamen dolu olan sözler. Tez-anti tez-sentez şeklinde de bir usulümüz var tabi. Fikrimiz doğruysa şayet yapıcı tenkidden imtina edip çekinmemek lazım. Çünkü her yanlış fikir bizim doğruluğumuzu kuvvetlendirmektedir. Tabiki yanlış üslup doğru sözün celladıdır. Bir şeyi ifade ederken üslup belki ifade ettiğimiz şeyden daha önemli olabilir.
“Hak namına, hakikat hesabına olan tesadüm-ü efkâr ise, maksatta ve esasta ittifakla beraber, vesâilde ihtilâf eder. Hakikatin her köşesini izhar edip hakka ve hakikate hizmet eder.” [1]
Meslek ve meşreblerin fikir ve usül farklılığı, Müslümanlar için büyük bir rahmet ve kolaylıktır. Malum, herkesin bir kalıba, bir mizaca girmesi hiç mümkün değildir. İslamiyet farklı mizaç ve fıtratta olan insanları bir kalıbın içine girmeye zorlamamış, bilakis herkese uygun yolları ve meslekleri içtihat yolu ile sunmuştur. Yoksa her meslek ve meşrep sahibi bir diğerini inkâr etsin, birbirine yabanî baksın ve niza çıkarsın diye sunulmamıştır. Birbirinin kuvvetini kırmak yerine zenginlik olarak görmek ve kabul etmek ve birbirinin........
© Risale Haber
visit website