Siyaset Arenası
Bediüzzaman’a göre siyaset arenasına, din adına çıkanlarda, temel gaye İslamiyet aşkı ve dine hizmet gayreti olmalıdır. Fakat bu arenaya atılmak için harekete geçenlerde güç veya öne geçen sebep, siyasetçilik ya da tarafgirlik ise tehlikedir. Çünkü tarafgirlik damarı din namına hareket edenler için çok tehlikelidir. Nitekim bu tarafgirlik damarını din düşmanları çok defa istimal edip fitne üreterek adeta Müslümanları birbirine kırdırmışlardır. Çok küçük bir fiille fitne hareketleriyle büyük başarılar elde etmişlerdir.
Bunu Risale-i Nur’un tefsir mukaddemesinde şu şekilde ifade etmektedir Bediüzzaman Hazretleri;
“Düşman meçhul olduğu zaman daha zararlı olur. Kandırıcı olursa daha habîs olur. Aldatıcı olursa fesâdı daha şedit olur. Dâhilî olursa zararı daha azîm olur. Çünkü dâhilî düşman; kuvveti dağıtıyor, cesareti azaltıyor. Haricî düşman ise bilakis asabiyeti şiddetlendirir, salabeti artırır.
Nifakın cinayeti, İslâm üzerine pek büyüktür. Âlem-i İslâm'ı zelzeleye maruz bırakan nifaktır. Bunun içindir ki Kur'an-ı Azîmüşşan, fazlaca onlara teşniat ve takbihatta bulunmuştur.” [1]
Bu sebeple nifak daima Müslümanlar arasında tel’in edilen bir tutum olmuştur. Aslında nifak insanın duyguları, hisleri ve amelleri için de tehlike arz etmektedir. Bunu şöylece ifade edebiliriz. Bir his, duygu, düşünce, davranış insanda ağır basarsa diğer duygular gerilemeye baskılamaya başlar ve insan bu ağır basan şey neyse onda hassasiyeti artarak müfrit bir hale gelir. Müfrit olmamak için nifaktan kaçıp her şeyimizi orantılı olarak ilerletmemiz gerekmektedir.
Bunu takva meselesinde şu şekilde ifade edildiğini görmekteyiz ki;
“Vicdanın anasır-ı erbaası ve ruhun dört havassı olan irade, zihin, his, latife-i Rabbaniye, herbirinin bir gayat-ül gayatı var: İradenin ibadetullahtır. Zihnin marifetullahtır. Hissin muhabbetullahtır. Latifenin müşahedetullahtır.
Takva denilen ibadet-i kâmile, dördünü tazammun eder. Şeriat şunları hem tenmiye, hem tehzib, hem bu gayat-ül gayata sevkeder.” [2]
Takvanın insanda olması ancak bu dört latifenin beraber ve birbiriyle ittifak ederek hazır olacağını anlıyoruz.
BEDİÜZZAMAN, DİNİN SİYASETE ALET EDİLMESİNE KARŞIDIR.
Emirdağ Lâhikasında Eşref Edip (Sebilürreşad), Necip Fazıl Kısakürek ve Büyük Doğu’dan bahsederken........
© Risale Haber
visit website