Risale-i Nur Külliyatı Topluma Mâl Edilebildi Mi?
Risale-i Nur, Bediüzzaman Said Nursi'nin yazdığı ve İslam'ın itikadi temellerini ikna edici usul ve üslûp içerisinde özellikle iman hakikatlerini, toplumsal sorunları ve bireysel olarak İslamiyet'i yaşama yani pratiğe döken dirayet tefsiri kategorisinde ele alınan eserler bütünüdür. Bu eserler, zaman içerisinde geniş kitlelere, milletlere ulaştırılmış ve toplumlarda büyük bir yankı uyandırmıştır.
Ancak bu kadar çabalar karşısında tam anlamıyla Risale-i Nur topluma mal edilmiş midir dersek buna tüm kalbimle evet diyemem. Tabiki bu benim kanaatim farklı bakış açılarına göre değişebilir bu sorunun cevabı. Bazı kesimler Risale-i Nur'u toplumun genel bilincine, kültürüne ve eğitimine entegre edilmiş olarak görürken, diğerleri onu bir cemaat ya da grup hareketine özgü bir tefsir olarak değerlendirebilir. Risale-i Nur Külliyatı'nın topluma mal edilememesinin en temel sebeplerinden birisi Risale-i Nur okurlarının bu eserleri kendilerine mahsus görmeleridir yani İnhisar zihniyettir. İnhisar zihniyeti ve fikrine sahip olanlar inkisâr-ı âmâl'e mahkûmdur.
Risale-i Nur'un, özellikle eğitim alanında ve dini hayatın şekillendirilmesinde önemli bir rol oynadığına şüphe yoktur. Ancak, toplumsal düzeyde tüm kesimler tarafından benimsendiği söylenemez. Bu sebeple. Yani Nurcular olarak bu eserleri tam anlamıyla topluma mal edemedik.
Risale-i Nur'un geniş kitlelere ulaşarak toplumun nabzını tutması noktasında önemli bir yere sahip olduğu doğrudur, bu sebeple üzerine tez çalışmaları ve bir çok inceleme araştırmalar yapılıp toplumun hemen her meselesinde eskiden telif edilmiş olan İslâmî eserleri Risale-i Nur ile tekmil ederek yeniden insanlara sunulmalıdır.
Risale-i Nur’un topluma daha geniş bir şekilde mal edilmesi için bir dizi strateji ve çaba gerekir. Bu süreç, bireylerin ve grupların eserin mesajlarını........
© Risale Haber
visit website