Ebrumuzu Yapalım, Koruyalım
Mahzun kalpler huzur bulur O’nunla
O’nu bulmak bir ikram-ı Hüdadır.
Abde düşer ki kullansın iradesini
Hidayet gelir onun kalbine bir nur olarak
İnsan hayatı öyle hızlı, karışık, net, karanlık, nurlu geçmektedir ki bu kadar karmaşalar içerisinde bir ebru sanatı icra ediyor. Ebru yapımında bir çok renk ve metod kullanılır. En sonunda ebru kağıdı o boyanın üzerine serilir ve kısa süre sonra ebru teknesinden kağıt kaldırılır. Karşımıza bir sanat olarak çıkar o boyalar.
İşte insan da böyle karman çorman olan şeylerle hayat ebrusunu yapmakta. Elbette zahmetsiz yemek olmayacaktır. Bizler de ebrumuzu yaparken çektiğimiz zahmetlerin neticesinin güzel bir ebru olacağını düşünerek hareket etmeliyiz.
Bugün insanlık da, vahşet dağlarından, günah tepelerinden, şer ve belâ uçurumlarından baş aşağı düşer bir vaziyettedir. Maneviyatıysa allak bullak bir halde, alabora olmuş gemi gibidir.
Kiminle konuşsam tutunacak sağlam bir dala, kendisini tutacak bir ele, sırdaşa ihtiyacının olduğunu görüyorum. Ne yazık ki bir çok insan, içinde bulunduğu dehşet verici halin farkında değil. Buna eseflerle üzülüyorum. Lakin ihtiyacını hissetmeyen insana bu ihtiyacını hissettirmek, ikaz etmek, uyandırmak pek çok zahmetli oluyor. Ama ben kendi ebrumu yaparken ona tevafuk etmem de tesadüf değildir. Hem kendi ebruma bir renk katacak hem de onun ebrusuna yardım etmiş olacağım.
Aklı başında olup ebrusunu yapan insanlar, güzel bir sanat eseri çıkartmak için tüm kabiliyetlerini de kullanıyorlar. Tabi burada şuna dikkat etmek lazım ki, bize her yardım etmek isteyene değil işin üstadına kulak vermeli ve ondan yardım almalıyız. Yoksa hem kendi ebrusunu hem de bizim........
© Risale Haber
visit website