18. Söz ve Yapmadıkları ile Övülmek (Övünmek)
Bir baba ve iki evladı varmış. Evlatlarından biri ile baba, bir mübarek geceyi ihya için, uyumamış ve kıyamda kalarak sabaha kadar ibadetle, zikir ve şükür gibi ulvî gayelerle meşgul olmuşlar. Diğer evlat ise, uyumayı tercih etmiş. Sabah namazı vakti gelince uyumayan evlat, uyumuş olanı sabah namazına kaldırmaya çalışırken, sabaha kadar uyumamanın verdiği bir gururla onu küçümseyen bir tavır sergilemiş. Yani ben uyumadım, sen ise, uyudun. Hadi şimdi de sabah namazına bari kalk da görelim, üstenci tavrı ile kardeşini kaldırmaya çalışmış. Buna şahit olan baba ise, uyumayıp geceyi ihyadan nefsine pay çıkarmaya ve bunu bir üstünlük vesilesi kılmaya çalışan oğluna "Keşke sen de uyusaydın oğlum. Bu, belki senin için daha hayırlı olurdu." ikazında bulunmuş.
Bu anektodu her hatırlayışımda,18. Söz ve özellikle başındaki Ali İmran Suresi'nin "Yaptıkları kötülüklerle sevinen ve yapmadıkları hayırla övülmekten (övünmekten) hoşlanan kimseleri, sakın azaptan kurtulurlar zannetme..." mealindeki 188. Âyeti aklıma gelir. Bu fâkire "Risale-i Nurlar sana ne kazandırdı?" diye bir soru sorulsaydı "18. Söz yeter." derdim herhalde. Deizme karşı verilen en kısa ve mukni cevabı ile 3. Noktası; yine bu asrı kasıp kavuran, hatta ilahiyatçıların bir kısmını bile saptıran kötülük problemini kökten halleden 2. Noktası ve şimdi konu edeceğimiz insanın iyiliklerdeki hissesini tahlil ederek, insana bulunduğu ve durması gerektiği yeri anlatan 1.Noktası ile 18. Söz, kametine münasip bir tahlil bekliyor bizden. Şahsen etrafında geziyoruz bazen ama layıkıyla anladığımızı ve anlatabildiğimizi söyleyemeyiz.
Risale-i Nurlar, özellikle 18. Söz, tamamen te'lif bir eser olup yani Doğu'nun ya da Batı'nın herhangi bir kaynağından alıntı olmadığından, ekseriya nurları okumayan, diğer eserleri okusa bile, telafisi çok zor bir kaybı olur. Bunu nurlardan haberdar olmayan bazılarının hem konuşmalarından hem de eserlerinin bu kaybın yerini dolduramadığından anlıyoruz.
Biz sözü, bu asrın insanı olarak Ali İmran Suresinin 188.Âyetinden nasıl bir ders almamız gerektiği anlatan 18.Söz'e getirelim yine. Nefs-i emmare, bir insan hangi seviyede olursa olsun, insana suret-i hak dahil, her şekilde yaklaşarak onun........
© Risale Haber
visit website